Türkiye'nin En Güncel Gezi Rehberi...
instagram facebook twitter pinterest tumblr
Gezi Rehberi
Anasayfa » Yurt Dışı » Şehirler » Amsterdam Gezi Rehberi (Amsterdam Gezilecek Yerler)

Amsterdam Gezi Rehberi (Amsterdam Gezilecek Yerler)


Amsterdam gezi rehberi isimli bu yazımızda; Amsterdam nerenin başkenti, Amsterdam nüfusu ve Amsterdam nerede gibi Amsterdam hakkında bilgi bulabilir, Amsterdam gezilecek yerler listesi ile Amsterdam gezisi hakkında tüm detayları öğrenebilirsiniz.

Amsterdam gezi rehberi
Amsterdam'ın kesinlikle eşsiz bir cazibesi vardır. Bu hareketli kent, sıra dışı sanatsal zenginliklerle dolu, sahipsiz bir hazinedir. Tanıklık ettiği 900 yıllık zaman diliminde büyük bir dünya imparatorluğunun merkezi olmuş, çöküş döneminden sonra bugünkü rahat ve hoşgörülü modern metropole dönüşmüştür. Ünlü kanallarının yanı sıra çirkin yüzü de zarif ve huzurlu Amsterdam’ın karakterinin bir parçasıdır. Aradığımız her şeyi bu küçük kentin büyük yamalı bohçasında bulabilirsiniz.

Avrupa’da gezilecek yerlerin ilk sırasında yer alan Amsterdam gerek tarihi dokusu gerek turistik noktaları gerekse de müzeleri ile turistleri oldukça heyecanlandırmaktadır. Kuzey Avrupa’da yer alan Amsterdam nerenin başkenti diye soracak olanlara ise cevap Hollanda olacaktır. Eğlenceye son derece düşkün olan şehir kültürü, sanatı, müzeleri, kanalları, tarihi dokusunu koruyan mimari yapıları ve tabi ki de özgürlük alanı ile dikkatleri çekmektedir. Yılın hemen hemen her dönemi yapılan festivaller ile soğuk günleri bile ısıtan şehirde gezilecek pek çok nokta da bulunmaktadır. Dam Meydanı, Van Gogh Müzesi, Rijksmuseum, Kırmızı Fener Mahallesi ise bunlardan bazılarıdır.

Gelin hep beraber Amsterdam’ı biraz daha tanıyalım. Bu yazımızda gitmeyi ve görmeyi düşünenler için bir Amsterdam gezi rehberi oluşturmaya çalıştık.

AMSTERDAM HAKKINDA BİLGİ

Amsterdam şehri dışarıdan gelenlere, her kim olursa olsun, turistler, felsefeciler, hippiler ya da göçmenler için her zaman ilgi çekici gelmiştir. Amsterdam'ın muhteşem ve kalıcı bir cazibesi vardır. Amsterdam nüfusu yaklaşık 820,000 kişiden oluşur ve çoğu başkente kıyasla daha azdır fakat insanları dünyanın herhangi bir yerinde olmadığı kadar kozmopolit ve ileri düşüncelidir.

Ne var ki, Amsterdam'ın meşhur kafelerinde veya kahve dükkanlarında bulunurken ya da halka açık yerlerinde genellikle sigara içilmesi yasaktır. Bu nedenle girdiğiniz kafelerde onların uyguladığı politikayı öğrenmeniz sizler için en iyisi olacaktır. Çoğu kahve dükkanı dışarıdan gelen ve uyuşturucu kullanmaya eğilimli turistlerin girişini önlemek için özel üyelerine açık kulüplere dönüştürülmüştür.


Şehrin meşhur neon ışıklarıyla aydınlatılmış ve parlak ışıklarla kaplı bölgesi, meraklı ziyaretçileri buraya çekmeye devam eder. Dünyanın en muhteşem iki müzesi Rijksmuseum ve Van Gogh Müzeleri burada bulunur. Aynı zamanda Rembrandt'ın orijinal evi ve stüdyosu da bu şehirdedir. Frank ailesinin II. Dünya Savaşı sırasında Naziler'den gizlenmek için kullandığı Anne Frank'ın Evi de ziyaret edilmesi gereken, insanların aklını başına getiren bir yerdir.

Amsterdam’da gezilecek yerlerden daha çok kahverengi kafeleri, ucuz ve neşeli Endonezya restoranları, sokak pazarları, tuhaf dükkanları ve dost canlısı yerli halkı ve atmosferi nedeniyle ilgi çekicidir.

Amsterdam’a Ne Zaman Gidilir?

Amsterdama Ne Zaman Gidilir
Amsterdam'ın yazın ziyaret edilmesi gereken bir şehir olduğuna şüphe yok, fakat havalar her zaman sizin seveceğiniz gibi yaz aylarını hatırlatmaz. Çoğu insan Nisan ve Ekim aylarında ziyarete gelirler fakat en büyük akın Temmuz ve Ağustos aylarında, okul tatili olduğu dönemdedir. Güneşi yakalayabilmek ve kalabalıktan uzak kalmak isterseniz, Amsterdam'ı bahar ya da sonbahar mevsiminde ziyaret etmeye çalışın. Kış ayları da heyecanlı olabilir, eğer Yılbaşı öncesinde alışveriş için gelmeyi düşünüyorsanız sıkı giyinmeyi unutmayın.

Mevsimler ve İklim

Amsterdam iklimi
Yaz ayları genellikle ılımandır ve kış ayları da soğuk ve nemlidir. Şehir yazın en sıcak olduğu günlerinde bile nadir olarak çok sıcak olur, fakat hava ısındığında da aşırı nemlidir. 1998'de olduğu gibi kışın kanalların tekrar donması pek olası gözükmese de, bazen donmaları beklenir. Yılın her anında yağmur yağabilir. Dahası, eğer ısı düşerse kanallar daha serin olur, bu nedenle bavulunuza uygun giysiler koyun. Fakat her şeye hazırlıklı olun, yıl boyunca cebinize sığabilecek şemsiyeler ve üzerinize alacağınız kalın giysiler önemlidir.

Yıllık Olaylar – Amsterdam Tatil Günleri

amsterdam tatil günleri
Eğer kalabalık sizi rahatsız etmiyorsa, şehirdeki en eğlenceli kutlama, yani Kraliçe'nin Nisan ayı sonundaki resmi doğum günü partisi için önceden yer ayırtın. Şehirde tüm milletlerden ziyaretçiler bulunur, bunların çoğunluğu milli renk sayılan turuncu giysiler giyerler ve etkinlik ise tüm gün süren bir bitpazarı şenliği gibidir. Ağustos ayında harika Uitmarkt Tiyatro Festivali de dahil olmak üzere çok sayıda kutlamalar, müzik ve dans etkinlikleri kalabalıkları bir araya getirir. Mevcut festivaller ve etkinlikler hakkında bilgi almak için son bölümde iletişim bilgileri bulunan turist bürosunu arayın ya da www.amsterdam.info/events adresini ziyaret edin.


Karnaval: Her yıl Brabant bölgesinde gerçekleşir, burası Amsterdam'dan yaklaşık iki saat mesafededir. Hava şartları her zaman Rio'ya benzer değildir, fakat burada bir heyecan yaşandığı ve sokaklarda çok fazla hareket olduğu bir gerçektir.

National Museum Week (Milli Müze Haftası): Ülkenin muhteşem sanat müzelerine ücretsiz ya da indirimli giriş mümkündür. Aynı zamanda özel etkinlikler ve sergiler de vardır. Genellikle Nisan ayının ikinci haftasında gerçekleşir.

Koninginnedag (Queen's day): Amsterdam'daki en büyük ve en iyi kutlama 30 Nisan tarihinde gerçekleşir. Otel için çok daha önceden rezervasyon yaptırın.

National Windmill Day: Amsterdam'ın yel değirmenleri açılır ve çalıştırılır. Ülke boyunca diğer tüm yel değirmenleri de çalıştırılır. Bundan daha fazla Hollanda'ya has ne olabilir? Bu olay genellikle Mayıs ayının ikinci Cumartesi gününde gerçekleşir.

De Parade: Yolculuk halindeki bu tiyatro festivalinde tiyatro, sanat, müzik ve yiyeceklerden oluşan bir karışım bulunur. Festival son 15 yıldır giderek güçlenerek devam eder. Gösteriler en az beş dakikayla bir saat arasında sürer, festival mekanından biletleri satın alabilirsiniz.

Grachtenfestival (Kanal festivali): Klasik bir müzik festivalidir ve uluslararası ünü bulunan müzisyenler kanal ve nehir boyunca gösteriler yaparlar. Ağustos ayının son iki haftasında gerçekleşir.

Open Monumentendag (Açık Tarihi Binalar Günü): Genellikle Eylül ayının ikinci Cumartesi günü gerçekleşir. Şehirdeki özel tarihi binalar halka açıktır ve çoğu zaman giriş ücretsizdir.

Robodock: Endüstri bölgesi içerisinde gerçekleştirilen bu ilgi çekici ve yenilikçi multimedya festivalinde Robodok uluslararası tasarımcıları, mimarları, tiyatro sanatçılarını, müzisyenleri ve robotları bir araya getirir. Çoğunlukla Eylül ayının ortasında gerçekleştirilir.

Sinterklaas: St. Nicholas, Santa Claus değildir fakat çocukları seven bir Türk azizdir. Fas'tan gelen yardımcısı Zwarte Piet ile birlikte Amsterdam’a gelmesiyle Sinterklaas diye bilinen bu kutlamaların başlaması için işaret verilmiş olur. 5 Aralık tarihinde kutlanan bu festivalde çocuklara geleneksel olarak ayakkabıları içine yerleştirilirmiş hediyeler verilir.

Yeni Yıl: Avrupa'nın en büyük kutlamalarından biri olan bu kutlamada havai fişekler yerel bir gelenektir ve dikkat edilmesi gerekir.

Not: İşyerleri ve bazı dükkanlar ile restoranlar genellikle Remembrance Day (4 Mayıs) ve Liberation Day (5 Mayıs) günleri kapalıdır.

Amsterdam Tarihi

Amsterdam Tarihi
Amsterdam'ın ismi 13. yüzyılın başlarında Amstel nehrinin denize döküldüğü yerde bulunan balıkçılar tarafından inşa edilmiş bir bentten gelir. Evlerini küçük toprak setlerinin üzerine inşa ettiler ve Amstelledamme adındaki balıkçı köyü bu şekilde kurulmuş oldu.

14. yüzyılda bu kasaba bir ticaret merkezi olarak gelişti ve ilk kanallar inşa edildi. 1602 yılında Dutch East India Şirketi kuruldu. Asya ile yaptığı baharat ticareti yoluyla büyük bir başarı elde etti ve 17. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Amsterdam dünyanın en büyük limanlarından biri haline gelmişti. Amsterdam'ın Canal Ring (Çember Kanalı) inşa edildi ve bu sayede şehir, birbirlerine köprülerle bağlı bir dizi adadan oluşan bir şehir halini aldı.

1806 yılında Napoleon Bonaparte'nin Hollanda'yı fethetmesiyle birlikte erkek kardeşi Louis yeni kral ilan edildi. Fakat hükümdarlığı fazla uzun sürmedi. 1813 yılına gelindiğinde Hollanda tekrar bağımsızlığını kazanarak, I. William tahta geçti.

19.yüzyılın sonunda Güney Afrika'da elmas madenlerinin keşfedilmesiyle Hollanda imparatorluğunun bir kısmı sayesinde Amsterdam dünyada elmas ticaretinin yapıldığı bir merkeze dönüştü.

I. Dünya Savaşı sırasında Hollanda bağımsızlığını korudu, fakat II. Dünya Savaşı sırasında Alman orduları tarafından işgal edildi.

Yeni yüzyılın gelmesiyle birlikte etnik ve cinsel ayrımcılık gibi sosyal problemler arttı ve bazı zamanlar çok farklı etnik kökenlerden gelen ve çeşitli dinlere mensup bireylerin bulunduğu toplumlarda olduğu gibi dinsel farklılıklar ortaya çıktı. 2004 yılında medyada tanınan Theo Van Gogh'un genç Faslı radikal tarafından öldürülmesi sonucunda Amsterdam'ın farklı kültürleri barındırmakla kazandığı şöhret ve hoşgörüsü ciddi bir sınavdan geçmiş oldu. Son yıllarda her şey sakinleşmiş görünüyor ve şehre hala güzelliği, sanatı, kanalları ve her şeyden önemlisi ilerlemeci yaklaşımı nedeniyle turistler gelmeye devam ediyorlar.

Amsterdam’da Hayat Tarzı

Amsterdam Hayat Tarzı
Şehrin yaşadığı tek kelime: gezellig olarak adlandırılabilir. Tercüme etmek gerekirse bunun keyifli olduğu söylenebilir fakat Amsterdam'ı ve halkını rahat, gevşemiş, güvenli ve mutlu hissettiren her şeyi temsil eder. Gezellig, Amsterdamlılar'ın arkadaşlarıyla birlikte geçirdikleri bir gece, yeni dostlar edinirken hissettikleridir. Gezellig, sizin Amsterdam'da hissettiklerinizdir, soğuk bir gecede bir kafede içtiğiniz kahvedir, geri planda çalan müzik ve herkesle rahatlıkla iletişim kurabilmenizdir.

Hollandalıların tamamı belirli bir hayat tarzına sahiptir, fakat çoğu modern şehirde görüldüğünün aksine aşırı moda düşkünü ya da abartılı tarzlar peşinde değildirler. Bisikletle gezmekten mutluluk duyarlar ve bisikletlerin de en sade olanlarını seçerler. Çok güzel bir kadını ya da çok şık takım elbise giymiş bir işadamını marka bir bisiklet değil, bir külüstürün üzerinde görebilirsiniz.

Amsterdamlılar için asıl önemli olan istedikleri yere gidebilmeleridir.

Bu gevşemiş yaklaşım ve hayat tarzı şehrin hoşgörüsüyle ünlenmiş itibarına uygundur. Fakat sakın yanılmayın. Çünkü hoşgörünün de kendi kuralları ve sınırları vardır ve Amsterdam hiçbir şekilde anarşiye izin vermez. Kafelerde rahat davranabilirsiniz fakat başkalarına rahatsızlık vermenize izin verilmez. Polisin hiç de gezellig olmadığını görebilirsiniz.

Amsterdam'da fiyatlar da gayet makuldür. Geçim maliyeti kuzey Avrupa ülkeleri arasında ortalama seviyededir, hatta çok fazla olmamakla birlikte Londra ya da Paris'ten daha ucuzdur. Oteller pahalıdır, bu nedenle eğer düşük bütçeli bir gezi yapmak istiyorsanız, yılın daha sakin bir döneminde gelebilirsiniz ya da önceden özel bir anlaşma yapmaya çalışabilirsiniz. Asıl önemli olan taksilerde ya da toplu taşıma araçlarında çok fazla para harcamanıza gerek kalmaz. Amsterdam küçük bir şehirdir, bu yüzden şehir merkezini bir saat içinde kanallar yoluyla gezebilirsiniz.

Amsterdam Kültürü

Amsterdam Kültürü
Amsterdam, dünyanın en büyük sanat merkezi şehirlerinden biridir. Bundan sorumlu olan iki kişi Rembrandt ve Van Gogh'dur. 1631 yılında Amsterdam'a geldiğinde Rembrandt 25 yaşındaydı. Burada 1669 tarihinde ölene dek yaşadı ve siz de resimlerini yaptığı Museum Het Rembrandthuis'te (Rembrandt Evi Müzesi) ve stüdyosunu gezebilirsiniz. Aynı zamanda Rijksmuseum'da en önemli eserlerinin bir kısmı sergilenmektedir.

Rembrandt'ın çalışmaları ve dünyadaki en muhteşem Van Gogh koleksiyonu birleştiğinde, Amsterdam'ı ziyaret etmek isteyen sanatseverler için yeterli sebep mevcuttur. Van Gogh Müzesi şehirde en çok ziyaret edilen yerlerden biridir. Amsterdam'ın Modern Sanat Müzesi Stedelijk ise aynı zamanda dünyanın en önemli isimlerinin olağandışı ve heyecan verici eserlerini içerir.

Eğer kültürel açıdan daha çok klasik müzik ve dansı tercih ediyorsanız, Ulusal Bale ve Hollanda Operası'nın düzenli olarak gösterilerini sahneledikleri Concertgebouw’u ziyaret edebilirsiniz. Kraliyet Concertgebouw Orkestrası ve Hollanda Flarmoni Orkestrası da şehirde bulunur. Leidseplein'daki eski Stadschouwburg'da dünyanın en modern dans gösterileri yer alır, aynı zamanda farklı bir İngilizce aksanıyla muhteşem tiyatrolar da sahnelenir. Klasik akımdan, daha modern akımlara kadar dans, drama ve müziğin birlikte sergilendiği başka sahneler de bulmak mümkündür.

Amsterdam genç ve coşkuludur, ayrıca şehrin çevresinde birçok yerde daha modern ve eğlenceli müzik dinleme imkanı da vardır.

Bir sanatçının hayatını ve çalışma biçimini görmek için Rembrant'ın Evi Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz.

Tanımış müzik grupları çoğu zaman Avrupa turneleri sırasında Amsterdam'da konser verirler. Paradiso, Melkweg ve Amsterdam Arena bu üç büyük mekandan biridir, fakat şehrin her yerinde daha küçük salonlar ve kulüpler içerisinde çeşitli rock, dünya müziği, folk, caz ve blues çalan mekanlar da bulabilirsiniz. Amsterdamlılar müziği çok severler ve bunun karşılığında müzisyenler de şehri çok sever.

Eğer tarihle ve güzel sanatlarla ilgileniyorsanız sizi meşgul edecek çok sayıda küçük müze, kilise ve başka mimari binalar da bulunur. Fakat her ne yaparsanız yapın, Amsterdam'da göze çarpan unsurları dikkatinizde kaçırmayın: Van Gogh, Rembrandt, kahverengi kafeler ve son olarak da günlük yaşam.

Amsterdam’a Geldiğinizde

Amsterdama Geldiğinizde
Saat Farkı: Amsterdam, Orta Avrupa Saati (CET) kapsamındadır ve Londra'dan bir saat ileridir. Yaz saati uygulaması geçerlidir. Saatler Mart sonunda bir saat ileriye alınır ve daha sonra Ekim sonunda bir saat geriye gelir. Türkiye ile de arasında 1 saat fark vardır. Türkiye’de yerel saat 14:00 iken, Amsterdam’da 15:00’dir.

Uçakla Geldiğinizde: Schiphol Airport şehir merkezinin 18 km güney batısındadır, bir terminale sahiptir ve her zaman ihtiyaç duyulan ATM'ler, dükkanlar, araba kiralama, geniş oturma alanları, restoranlar, bir tren istasyonuyla bağlantılı halka açık bir plaza da içerir. Aynı zamanda pasaport kontrolünden sonra uğrayabileceğiniz ve zaman geçirebileceğiniz küçük bir sanat müzesi de yer alır.

Eğer bir otelde rezervasyon yaptırmadıysanız 2 numaralı fuayedeki turist enformasyon bürosuna başvurun.

Havaalanı şehir merkezine düzenli olarak trenlerle bağlantılıdır ve bunların Centraal istasyonu'na ulaşması 15 dakika kadar zaman alır. Genellikle gün içinde her saat yedi tren kalkar ve geceleri ise saat başı bir tanesi hareket eder. Trene binmeden önce istasyon girişi yanındaki gişeden satın alacağınız her yön için bir bilet 6€ kadardır.


Connexxion otobüsü 197, trenle aynı ücrete sahiptir fakat biraz daha uzun süreli bir yolculuktur. Sizi Müze Semtinde ve Leidseplein'da bırakır. Bazı otellerin hava alanına giden transfer otobüsleri de bulunur.

Taksilerin şehir merkezine ulaşmaları trenlerden daha uzun sürer, ayrıca maliyeti birkaç kat daha fazladır. Eğer çok fazla sayıda bavulunuz yoksa Centraal istasyonu'na trenle gitmek daha ucuzdur, ondan sonra taksiye binerek otelinize ulaşabilirsiniz.

Trenle Geldiğinizde: Amsterdam'ın ana istasyonu Amsterdam Centraal (Merkez istasyonu) isminden de anlaşılacağı gibi şehrin kanallardan oluşan karmaşasının tam merkezinde yer alır ve arka tarafı LJ rıhtımına dönüktür. Trenlerin büyük bir kısmı Amsterdam'a buradan giriş çıkış yaparlar. Ayrıca ulusal ve uluslararası trenlerin hareket noktası da burasıdır.

Hollanda içerisindeki tüm trenler Nederlandse Spoorwegen (NS) tarafından işletilir ve Hollanda Demiryolları (www.ns.nl) anlamına gelir. Uzun kuyruklardan kaçınmak İçin İngilizce dil seçeneği bulunan fakat çoğu zaman kredi kartı kabul etmeyen istasyon çevresindeki bilet makinelerini kullanın. Aynı zamanda bilet gişeleri de bulunur. Uluslararası biletlerin büyük bir kısmı bilet gişelerinden satın alınmalıdır, bunlar da istasyonun batı tarafındaki fuayenin girişinde yer alır. Her ne yöne giderseniz gidin, yine de bilet satın almayı unutmayın. Biletler trende de satın alınabilir, fakat bilet almadan yolculuk ederken yakalanırsanız 60€ ceza ödemeniz gerekir.

Karayolu ile Geldiğinizde: Amsterdam'ın en merkezi otobüs terminali ve tramvay şebekesi doğrudan Centraal İstasyonu dışındadır. Şehirdeki toplu taşıma hizmeti GVB'nin harita, bilgi ve tek yönlü bilet olarak kullanılan yeni bir OV çip kartı (toplu taşıma kartı) satın alabileceğiniz bir ofisi vardır.

Bölge içinde otobüsler Connexxion ve Arriva tarafından işletilir. Bölgesel otobüs istasyonu merkeze oldukça yakın sayılan Marnixstraat üzerindedir.
Uluslararası Eurolines hatları ise Amstel istasyonuna varış yaparlar, bunlar şehir merkezine trenle olduğu gibi 51,53 ve 54 numaralı Metro hatları ve tramvay hattı 12 yoluyla da bağlıdırlar.

Amsterdam'da araba kullanmanız pek önerilmez, çünkü yollar kalabalıktır, caddeler dardır, karmaşık kanallar sürekli birbirlerinin çevresinde dolanırlar ve bu küçük şehirde tek yönlü geçişler trafiğin düzenli olmasına yol açar. Şehir merkezinde park etmek hem zordur, hem de pahalıdır ayrıca park alanlarının büyük çoğunluğuna saat başı para atılması gerekir ve park süreleri sınırlıdır. Prins Hendrikkade 20A, Valkenburgerstraat 2389, Tesselschadestraat 1G ve Van Baerlestraat 33B'de araç park yerleri bulunur, fakat Bijlmer ArenA, Bos en Lommer, Olympic Stadium, Sloterdijk ve Zeeburg istasyonlarındaki Park Et ve Sür sistemini kullanmanız daha iyi olabilir.

Paradan Tasarruf Edeceğiniz Bir Yolculuk

ov-chipkaart
Toplu taşıma sırasında paradan tasarruf edebileceğiniz en iyi yöntem yeni OV çip kartını satın almaktır, bu akıllı kart sayesinde yüklediğiniz krediyi aynen İstanbul'daki İstanbulkart gibi kullanabilirsiniz. Aynı zamanda istasyondaki otomattan da satın alınabilir. Ayrıca kullandıktan sonra atılabilecek kartlar da satın alabilirsiniz fakat bunlara yeni kredi yüklemek mümkün değildir. İstasyona giriş ve çıkış sırasında kartı okutun ve böylece yolculuk ettiğiniz mesafe kadar otomatik olarak ücretlendirilir siniz. Aynı kart Hollanda'daki diğer şehirlerde de kullanılır. (Bakınız: www.ovchipkaart.nl)

Nerede kalacağınızı ve görmek istediğiniz yerlere ne kadar yakın olduğunuzu öğrenmeden önce kartı satın almak için acele etmeyin. Eğer hava şartları iyiyse, o zaman Amsterdam çevreyi yürüyerek gezmek için kolay ve rahat bir şehirdir.

Yön Bulma

Amsterdamda Yön Bulma
Şehir merkezi başlangıçta aklınızı çok fazla karıştırabilir, çünkü bir gracht ya da kanal diğerine çok benzerdir. Çeşitli kanalların bir at nalına benzer biçimde şehrin içerisinde dolaşması nedeniyle hangi yöne baktığınızı kolaylıkla karıştırabilirsiniz. Bu nedenle görülecek yerlerin büyük bir kısmını bir kanal üzerinde ya da yanında bulabilirsiniz, dahası ulaşmak istediğiniz yere gidene kadar yürüyerek devam etmek şehri tanımak için de çok güzel bir yöntemdir.

Merkezden dört başlıca kanal dışarıya doğru yönelir, bunlar sırayla şöyledir: Singel, Herengracht, Keizersgracht ve Prinsengracht. Daha büyük kanalları birbirine bağlayan yüzlerce köprü ve daha küçük kanal bulunur fakat kaybolmak gerçekten eğlencelidir.

Centraal istasyonu şehrin U şeklindeki kanallarının tam orta yerinde LJ rıhtımının tam ağzında yer alır. Eğer güneye ve Damrak'a doğru yönelirseniz, burada herkes için buluşma noktası olan Dam Meydanı ile karşılaşırsınız. Rokin'den aşağıya doğru devam edin ve daha sonra sağa döndüğünüzde karşınıza Koningsplein (Çiçek Pazarı) çıkacaktır, ardından doğrudan Leidestraat'a doğru aşağıya devam ettiğinizde turistlerin rağbet ettiği Leidseplein'a ulaşırsınız.

Jordaan bölgesi, Dam Meydanı'nın batı tarafında kalır. Şehrin etrafında daireler çizen kanalların dışında ise Museumplein ya da Müze Semti kalır.
Amsterdam’da görülecek en güzel yerler daha çok küçük sokaklarda bulunduğu için detaylı bir harita almanız iyi olacaktır. Centraal istasyonu'ndaki bilet gişesinin yanındaki makineden belirli semtlere giden haritaları satın alabilirsiniz.

Araba Kiralama

Eğer şehirde kalmayı planlıyorsanız, araç kiralamanıza gerek yoktur. Eğer şehir dışına araçla gitmek istiyorsanız, en kolayı Schiphol Havaalanı'ndan kiralamaktır. Acenteler arasında Avis, Budget, Hertz, National Car Rental ve Sixt şirketleri vardır. Merkezde ise şunları deneyebilirsiniz:

Alamo: Overtoom 184, 0020 683 2123, www.alamo.com
Avis: Nassaukade 380, 00900 235 2847, www.avis.nl
Hertz: Overtoom 333, 0020 612 2441, www.hertz.com

Amsterdam'ın En İyileri

Amsterdam’da gezilecek yerler listemizi yazımızın devamında çok detaylı bir şekilde anlatacağız fakat buraya ilk kez gelenlere fikir olması açısından mutlaka görülmesi gereken yerler olduğunu düşündüğümüz 10 mekanı sizlere sunuyoruz. Ziyaretiniz uzun ya da kısa sürsün, yine de Amsterdam'dan memnun kalacaksınız. Kültür, gece hayatı ya da rahat bir atmosfer arıyorsanız, şimdiden önceliklerinize karar verin ve çok fazla şeyi aynı anda yapmaya çalışmayın.

Amsterdam’daki En İyi 10 Yer;


Amsterdams Historisch Museum (Tarih Müzesi): Bu eşsiz şehrin muhteşem tarihini canlı olarak araştırın.
Anne Frank Huis (Anne Frank Evi): Bu müze ve ev şehri ilk kez ziyaret edenler için mutlaka uğranması gereken yerlerden biridir.
Begijnhof: Muhteşem bir tarihi meydan, burada Amsterdam'ın merkezinden kalan şehrin en eski evi bulunur.
Dam Square: Şehrin merkezinde bulunan bu büyük meydan çok hareketli olmayabilir fakat tarihi açıdan ilginizi çekebilir.
Jordaan Bölgesi: Bir zamanlar çalışan sınıfın yaşadığı aşırı kalabalık ve fakir bir semt olan bu bölge şu an şehrin en sevimli kesimlerinden birisi, rahatlatıcı ve aynı zamanda eğlenceli, ayrıca fotoğraf çekmeye de çok uygun.
Museum Amstelkring: Bir zamanlar Katolik kilisesi olan bu binanın alt kısmında muhteşem tarihi bir müze bulunur.
De Oude Kerk (Eski Kilise): Amsterdam'daki en eski binadır, vitraylı camları 1550'lerden kalmıştır ve şehirdeki birkaç eski kilise içinde en güzelidir.
Het Rembrandthuis Museum (Rembrandt Ev Müzesi): Şehrin en sanatsal dahisinin evi ve stüdyosudur. Aynı anda sıradan ve sıradışı özellikler göstermektedir.
Rijksmuseum: Amsterdam'ın en çok beğenilen iki sanat müzesinden en büyüğüdür, bu benzersiz koleksiyonlar Hollanda’lı ustalar Rembrandt ve Vermeer'e aittir.
Van Gogh Museum: İnsanlar dünyanın her yerinden seyahat edip Van Gogh'un en güzel eserlerini tek bir yerde görmeye gelirler ve aynı zamanda görecekleri birçok şey daha vardır.


Amsterdam Tur (Program) Önerileri


Yarım Günlük Tur

Amsterdam gezisi esnasında yalnız birkaç saatiniz varsa büyük müzeleri unutabilirsiniz, çünkü onların tam hakkını veremeyebilirsiniz. Bunun yerine yürüyerek Amsterdam'ın en eski anıtını ziyaret edebilirsiniz. Eski De Oude Kerk anıtını ve Waterlooplein yakınındaki 17. yüzyıla ait Zuider Kerk kilisesini gezebilirsiniz. Museum Het Rembrandthuis'u hızla ziyaret edebilirsiniz. Daha sonra Herengracht kanalına doğru devam edin ve kanal yanında bir kafe ya da restoran arayın.

1 Günlük Tur

Güne erken başlarsanız Rijksmuseum'da ya da Van Gogh Müzesi'nde bulunan kalabalıklardan kurtulmuş olursunuz. Daha sonra Het Rembrandthuis Müzesini ziyaret edin, Dam Meydanına uğrayın ve daha sonra batıya doğru yönelerek dört kanalı aşarak Jordaan semtine gelebilirsiniz. Bu sırada çok geniş alışveriş fırsatları yakalayabilirsiniz, arada kafelere uğrayabilir, akşam yemeğinizi bir dizi mükemmel restorandan birinde yiyebilirsiniz.

2-3 Günlük Tur

Her iki büyük müzeyi de ziyaret edebilir ve aynı zamanda Anne Frank Evi de dahil olmak üzere yukarıda belirttiğimiz en iyi 10 yer listemizden daha fazlasını görebilirsiniz. Vondelpark'ı da ziyaret ederek rahatlamak için zaman ayırın veya müzeleri, gözlemevi ve hayvanat bahçesi ile birlikte Plantage semtini de gezebilirsiniz.

Daha Uzun Süreli Tur

Düzgün tren şebekesinden yararlanmak için zamanınız olacak, bu nedenle Rotterdam'a veya The Hague bölgelerine trenle gidebilir ve Hollanda'nın diğer yaşantısını tanıyabilirsiniz.

Şehir merkezi dışında, birçok kültürün bir arada yaşadığı De Pijp semti de dahil olmak üzere 'gerçek' Amsterdam'ı da görmek isteyebilirsiniz. Her gününüze aşağıdaki görülebilecek belli başlı yerden biriyle başlayın: Rijksmuseum, Van Gogh Müzesi, Anne Frank Evi. Kuyruklara takılmamak için açılıştan 15 dakika öncesinde gidin.

AMSTERDAM'DA GEZİLECEK YERLER

Amsterdam gezilecek yerler listesi o kadar kalabalıktır ki belirli bir program yapmadan bunları görmek neredeyse olanaksızdır. Amsterdam gezinizde diğer seyahat sitelerinde olduğu gibi rast gele mekan yazmaktansa şehir merkezini 4 ana grupta toplayarak bu gruplarda gezilmesi gereken yerleri ayrı ayrı belirtmek istedik. Bu sayede birbirine yakın olan mekanları gezerek hem zamandan hem de enerjinizden tasarruf edeceksiniz.

Eski Amsterdam Bölgesi

Amsterdam bölge haritası
Amsterdam Merkezi, ya da bazen isimlendirildiği gibi eski şehir ya da ortaçağ yolu denilen bölge şehrin kalbidir. Burada ana demiryolu istasyonu, ana meydan, çeşitli müzeler, eski kiliseler yer alır. Şehirde belli başlı görülmesi gereken yerler arasında özellikle kaçırılmaması gereken Rembrandthuis (Rembrandt Evi) vardır.

Kaçınılmaz olarak inşa edilen binalar, oteller, restoranlar ve mağazalar ile birlikte çok sayıda mükemmel geleneksel kiliselere ve caddelerin kenarlarında kalkan duvarlı evlere rastlanır. Amsterdam eski fakat aynı zamanda hareketli bir şehirdir, burada gelenek ve modern tarzlar birlikte gelişirler. Amsterdam'daki en eski bina olan De Oude Kerk (Eski Kilise) burada bulunur.

Amsterdam Centraal (Merkez İstasyonu)

Amsterdam Centraal
Centraal istasyonu, başlıca bir ulaşım merkezi olmakla birlikte aynı zamanda 19. yüzyıl mimarisinin en nadide örneklerinden biridir. Rijksmuseum'u inşa eden mimar Petrus Josephus Hubertus Cuypers tarafından tasarlanmıştır. Üç özel suni ada üzerinde inşa edilen bu yapı 30.000 direk üzerinde kuruludur. İstasyonun ilk kez şehri nehirden ayırması nedeniyle bu yapının inşası tartışmalı olmuştu. Fakat buna benzer binalarda olduğu gibi zamanla yerel halkın kalplerini kazandı.

Begijnhof

begijnhof
Bu alan Amsterdam'ın karmaşasının tam orta yerinde sadece muhteşem ve sakin bir vaha değil, aynı zamanda şehirdeki en eski bina da burada bulunuyor.

Bu binayı bulabilmek için Spui'nin kuzey tarafındaki dar ve kapıların olduğu geçitten ilerleyin ve No. 14'te binayla karşılaşacaksınız. Alternatif olarak saat 17.00'ye kadar Amsterdam Tarih Müzesi'nden de buraya ulaşabilirsiniz.


Meydan 1346'dan beri buradadır ve kısmen Beguine tarikatı için bir manastır olarak kullanılmıştır. Bu diğerlerine kıyasla çok daha liberal bir tarikattir, çünkü rahibelerin fakirlik, iffet ve itaat konularında yemin etme mecburiyetleri yoktu ve fakirler ya da hastalar için iyilik yapmaya devam ederken bir yandan da mülk sahibi olabiliyorlardı. İlk inşa edilen binalar artık yerlerinde değildir fakat bahçesi ve avlusu hala Amsterdam'ın en güzel ve en eski binalarıyla çevrilmiştir.

No. 34'te Het Houten Huis (Ahşap Ev) bulunur ve tarihi 1470 yılına ya da bundan biraz daha eski dönemlere dayanmaktadır. Şehirde en fazla resmi çekilen mekanlardan birisidir. No. 30'da ise 1671 tarihinde inşa edilmiş ve sizlerin ziyaret edebileceği gizli bir şapel bulunur.
Günümüzde bu mekanlarda rahibeler bulunmuyor. Tarikatın son üyesi burada yaşayıp 1971 yılında öldü ve geniş evler artık bayan öğrenciler ile yaşlı kadınlara kiralanmaktadır.

Dam Meydanı

dam meydanı
Dam olarak bilinen Dam Meydanı, şehre ismini veren Amstel nehri boyunca kurulu olan 13. yüzyılda inşa edilmiş ilk barajın bulunduğu yerdir. Bu meydan bir zamanlar büyük bir balık pazarıydı ve zaman içinde şehir yaşantısının merkezi olmuştur. Dünyada en gösterişli meydanlardan biri olduğunu kimse iddia etmese de, yine de gözlem yapmak isteyen insanlar için bir cazibe merkezi olup, Amsterdamda gezilecek yerler listemize önemli bir sıradan girmektedir. Turistler, yerli halk, bisikletliler ve her türlü araç farklı yönlerden hareket ettiği için büyük meydanda karşıdan karşıya geçerken son derece dikkatli olun.

Devasa Kononklijk Paleis (Kraliyet Sarayı) meydanın batı tarafında yer alır. Bir kraliyet konutu olmak yerine daha çok şehre ait bir bina gibi görünür. Saray genellikle tura açıktır, fakat günler ve zamanlar istikrarsızdır.

Saray yakınında Nieuwe Kerk (Yeni Kilise) yer alır. Bu isim yanlış anlaşılabilir. Kilisenin geçmişi 16. yüzyıla dayanır ve bu nedenle yalnız Oude Kerk (Eski Kilise) ile bağlantılı olarak yeni sayılabilir. Çok sayıda uluslararası sanat sergileri de burada gerçekleşir ve aynı zamanda çoğunlukla St. Petersburg'un dünyaca ünlü Hermitage müzesiyle işbirliği yapar.

Aynı zamanda Dam Meydanı'nın kilisenin ve Saray'ın karşı tarafındaki uzak ucunda Nationaal Monument (Anıt) yer alır ve bu şekilde II. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgali sırasında acılar çeken Amsterdam vatandaşlarının anıları yad edilmiş olur.

NewMetropolis Museum (NEMO)

New Metropolis Museum
NewMetropolis Müzesi ya da NEMO'yu kaçırmanız mümkün değil. Centraal İstasyonu’nun güney doğusundaki Oosterdok boyunca uzanan köprüden yaklaştığınızda, burası dev bir gemiyi ya da hatta yeşil renkli bir uzay gemisini andırır. Bu tartışmalı yapı Renzo Piano tarafından tasarlanmıştır ve çatısından Amsterdam'ı görmenize gerçekten değer.

NEMO, üç katında interaktif sergilerin yer aldığı bir bilim ve teknoloji merkezidir. Işık ve ses dalgalarının nasıl çalıştığından, peynirin nasıl yapıldığına ve bir ameliyatı nasıl gerçekleştireceğinize kadar her şeyi öğrenmeniz mümkündür. Burası her yaştan çocuk için eğlencelidir.

Ziyaret saatleri: 10:00-17:30 / Giriş ücretli / Tramvay-Metro: Centraal İstasyonu.

Tassenmuseum Hendrikje (Çanta ve Cüzdan Müzesi)

Tassenmuseum Hendrikje
Bu sıra dışı müzede Batı tarihi boyunca kullanılan kadınlara ait çantalar ve cüzdanlar sergilenir. Bu mekan daha çok bir film yıldızının giysi dolabında gezinti yapmaya benzetilebilir. Söz konusu koleksiyonda ortaçağdan günümüzdeki modern tasarımcılara ait 3.500 çanta, para kesesi, bavul ve benzeri eşya yer alır. Burada bir çantanın işlevleri anlatılmakla birlikte, aynı zamanda çeşitli şekiller ve yapımlarında kullanılan malzemeler de tanıtılır. Daha da iyisi, müzeye ait mağazada günümüz Hollandalı tasarımcılara ve yabancı markalara ait çok geniş çanta çeşitlerine de rastlanabilir. Bu kadar çok sayıda modaya uygun örnekler gördükten sonra bir tane almamak çok zordur.

Ziyaret saatleri: 10:00-17:00 / Giriş ücretli / Tramvay-Metro: Waterlooplein.

Amsterdams Historisch Museum (Tarih Dersi)

Amsterdams Historisch Museum
Amsterdam'ın gemiler ve denizle ilgili müthiş tarihi baharatlar ve elmaslar ile yüklüdür. Fakat yakın zamanda rock and roll ile anılmaktadır ve en mükemmel ve yenilenmiş haliyle Amsterdams Historisch Museum (Tarih Müzesi)'de görülebilir. Burası seyahatin başlangıcında ziyaret etmek için çok güzel bir yerdir.

Bu binanın kendisi tarihin bir parçasıdır, 16. yüzyılda manastır olarak kullanılan bu mekan daha sonra yetimler yurduna dönüştürülmüştür ve müze de bir zamanlar erkek öğrencilerle kızları ayıran bir suyolu ile ayrılmıştır.


Galerileri izlediğinizde, Amsterdam'ın 13. yüzyıl başlangıcında herhangi küçük bir balıkçı köyünden 17. yüzyıldaki en parlak dönemine nasıl yükselip geliştiğini göreceksiniz. Amstel Nehri'nin başlangıçta su basmalarının önlenmesi için bentle kapatılması sonucunda bu gelişmeler meydana gelmiştir; gemiler yüklerini burada indirmek mecburiyetinde kalmış, bununla birlikte iş alanları oluşmuş ve bu kasaba bir ticaret merkezine dönüşmüştür.

Bu ticaretin genişlemesi ve bununla birlikte yakın zamanda yabancı işçilerin akın etmesiyle birlikte şehrin benzersiz sanatsal ve kültürel akımları ortaya çıkmıştır. Müzede şehrin tarihi günümüze kadar izlenebilir ve size Amsterdam'ın neden böylesine geliştiği hakkında size iyi bir fikir verecektir.

Ziyaret Saatleri: 10:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Spui ya da Muntplein.

Rosse Buurt /De Wallen (Kırmızı Fener Mahallesi)

Kırmızı Fener Mahallesi
Kırmızı Fener Mahallesi (Red Light District) genelde ziyaretçilerin uğramaktan kaçındıkları bir yerdir. Burası sadece canlı seks şovlarından ibaret değildir. Bölgenin kendisi tam kartpostallıktır. Dar kanallı caddeleriyle çok güzel bir aura sağlar. Ama fotoğraf makinenizi bu bölgede yanınıza almak pek akıllıca değildir. Çünkü kadınlar ve korumaları resim çektirmeye pek müsaade etmezler.

Şehir bu bölgedeki bazı genelevleri kapatma girişimine başladı. Eskiden genelev olan evler artık butik ve hediyelik eşya satan dükkanlara dönüştürüldü. Polisler bölgede kimseye göz açtırmıyor, ama yine de hırsızlara ve cepçilere karşı dikkatli olun.

Tramvay: Dam / Metro: Nieuwmarkt

Zuiderkerk

Zuiderkerk
Rembrandt Evi Müzesi, Zuiderkerk olarak adlandırılır. Burası 1611 tarihinde inşa edilmiş büyük Gotik bir binadır. En yüksek kulesi tüm merdivenleri tırmanıp çıkabilenler için yaz aylarında açıktır ve muhteşem bir manzara görülebilir. Kulenin girişi kilisenin dışındadır. Günümüzde Amsterdam konseyinin enformasyon ve gösteri merkezi olan bu yer Amsterdam gezilecek yerler listesinin de önemli bir parçasıdır.

Ziyaret Saatleri: 12:00-17:00 / 30 dakikada bir kale turu düzenlenir / Tramvay: Waterlooplein.

Katten Kabinet (Cat Cabinet)

Katten Kabinet
Cat Cabinet'in kurucusunun en sevilen kedisinin ölümüyle birlikte belki de dünyada sadece kedilerle ilgili bir sanat koleksiyonu açılmış oldu. Hatta alerjisi olan kedi sevenler bile burayı ziyaret edebilirler, çünkü buradaki kediler boyanmıştır ve sadece kürkleri dışında görülecek başka şeyler de vardır. Müze, geçmişi 1667'ye dayanan bir binada yer alır, burası bir zamanlar Amsterdam'ın belediye başkanının yaşadığı yerdir ve Amerikan devlet başkanı John Adams gibi ziyaretçileri ağırlamıştır, ilk inşa edildiği haliyle balo salonunu ve müzik odalarını görebilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: Salı-Cuma: 10:00-14:00, Cumartesi-Pazar: 13:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Kaizersgracht.

Museum Amstelkring

Museum Amstelkring
Şehirdeki en ilgi çeken müzelerden birisi Amstelkring'dir. 17. yüzyıldan kalma bir tüccarın evinde yer alır ve asıl şaşırtıcı olan üst katlarında gizlenmiş olarak tam bir Katolik kilisesi bulunur. Burası Protestan Amsterdam'da Katoliklerin dikkatli olmaları gereken bir zamanda inşa edilmiştir.
Dışarıdan bakıldığında küçük bir alanda bulunan bu kilisenin var olduğuna dair herhangi bir belirti görülemez. Katoliklerin özel kişilere ait binalarda ibadet etmelerine izin veriliyordu, fakat dışarıdan varlıklarına dair herhangi bir belirti bulunmamalıydı. Amsterdam'da buna benzer çeşitli kiliseler vardı, fakat ilk yapıldığı haliyle günümüze kadar kalabilen tek örnek budur.

Müzenin altındaki üç kat buna benzer bir tüccarın evinde hayatın nasıl olduğunu gösteren sergilere ayrılmıştır, bu kilise ile birlikte 1663 tarihinde inşa edilmiştir. Dini sanatla ilgili sergiler de bulunur, aynı zamanda evin kendisi de yapısı nedeniyle ilgi çekicidir.

Ziyaret Saatleri: Pazartesi-Cumartesi: 10:00-17:00, Pazar: 13:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay-Metro: Centraal İstasyonu.

Museum Het Rembrandthuis (Rembrandt Ev Müzesi)

Museum Het Rembrandthuis
Rijksmuseum'da Rembrandt tablolarını görmek güzel bir şeydir, fakat onun kendi evini ziyaret edip çalışmalarını yaptığı stüdyosunu görmek de oldukça güzel bir deneyimdir. Sanatçı evi 1639 tarihinde satın almış ve orada şöhretinin zirvesindeyken 20 yıldan uzun süre boyunca yaşamıştır. Bu evin döşenmesi için çok fazla para harcamıştır, bu nedenle sonunda iflas ettiği açıklanmış ve Jordaan'da işçi sınıfının yaşadığı bir mahallede daha mütevazi bir eve taşınması gerekmiştir.

Mutfak çok ilgi çekicidir ve elbette sanatçının çalıştığı stüdyo da harikadır. Aynı zamanda Rembrandt'ın topladığı ve üzerinde çalıştığı eşyaları da gösteren bir oda bulunur. Burada heykeller, taşlar, tüyler ve ona şekli, dokusu ya da rengi ilgi çekici gelen diğer eşyalar vardır. Ek bir binada, sanatçının çalışmalarına dair bir koleksiyon bulunur, fakat bunların büyük bir kısmı taslak halindedir. En iyi çalışmalarını görmek için Rijksmuseum’u ziyaret etmeniz gerekir.

Bu bina güzel, üç katlı bir yapıdır, fakat odalar oldukça küçük oldukları için kalabalık olabilirler. Mümkünse gün içinde erken ya da geç gidin.

Ziyaret Saatleri: 10:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay-Metro: Waterlooplein.

De Oude Kerk (Eski Kilise)

De Oude Kerk
Eğer Amsterdam'da bir kilise görmek istiyorsanız bu Eski Kilise'yi tercih edin. Burada 13. yüzyılın ortalarından itibaren bir kilise bulunur fakat mevcut bina 14. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Kilisenin en çarpıcı yönlerinden birisi muhteşem vitraylı camlarıdır ve bunların bir kısmı 1550'lere kadar uzanır.

Işıkları açık olduğunda çok güzel görünür, sokaktaki neonlarla tam bir zıtlık oluşturan bu yeri de Amsterdamda gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.

Kilisenin iç kısmı bu günlerde sanat sergileri ve diğer gösteriler için, aynı zamanda düzenli olarak müzik konserleri için kullanılır. Konserlerle ilgili ilan duyurularına dikkat edin, burada oturup, müzik dinlemek oldukça güzel bir deneyimdir.

Ziyaret Saatleri: Pazartesi-Cumartesi: 11:00-17:00, Pazar: 13:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Dam / Metro: Nieuwmarkt.

Doğu Kanal ve Plantage Bölgesi

Eğer şehrin doğu tarafına, genellikle Eastern Canal Ring ya da Plantage semti denilen yere yönelirseniz, burada Amsterdam'ın çok farklı bir yönünü göreceksiniz, insanların sınırlı zamanları olduğu için genellikle merkeze odaklanırlar ve büyük müzeleri tercih ederler. Fakat eğer daha fazla zamanınız varsa o zaman başka bir yere değil, öncelikli olarak doğuya gitmelisiniz.

Burada şehir merkezinde bulunmayan yeşillikli bir alanla karşılaşırsınız. Oosterpark ve Hortus Botanicus denilen geniş yeşil alanlarda aynı zamanda küçük müzeler de yer alır ve ziyaret edilmeye değer. Aynı zamanda şehri hayvanat bahçesi de gezilmeye değer bir mekandır. Amsterdam'ın en fazla resmedilen köprüsü Heineken de burada yer alır.

Artis Zoo

Artis Zoo
Amsterdam'ın hayvanat bahçesi ismini Latince Natura Artis Magistra (Doğa, Sahibi ve Sanat) kelimelerinden alır. Bu büyük ve eski hayvanat bahçesinin geçmişi 1838'lere dayanır, fakat son yıllarda bu bölgenin modernize edilmesi için yoğun çalışmalar yapılmıştır. Böylece hayvanlara daha geniş alanlar sağlanmış ve doğal yaşam şartları oluşturulmuştur.


Hayvanat bahçesi 14 hektar toprak üzerine kuruludur ve 6000 hayvan cinsi barındırır. Bu yüzden bir harita alıp en fazla neyle ilgilendiğinize önceden karar vermeniz iyi olacaktır. Afrika Savanna'sı en fazla tercih edilen alandır, aynı zamanda Güney Amerika Pampas ile birlikte akvaryum ve kurt kafesleri de ilgi çeker. Daha evcil olan penguen, denizaslanı gibi hayvanların beslenme zamanlarını kontrol edin, aynı zamanda daha vahşi akbabaları ve timsahları da görmek isteyebilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: Kışın: 09:00-17:00, Yazın: 09:00-18:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Plantage Kerklaan.

Entrepotdok

Entrepotdok
Entrepotdok, Amsterdam'ın ihmal nedeniyle yıkılan limanlarının son birkaç on yıl içinde yenilenerek, şık apartmanlara ve restoranlara dönüştürüldüğünü gösteren öncelikli ve en iyi örneklerden biridir. Burası ilk olarak liman sisteminde "ücretsiz rıhtım" olarak inşa edilmiş, böylece mallar vergi ödemeksizin içeri ve dışarı taşınabilmiştir. Çünkü teknik olarak Hollanda'da karaya indirilmeden bu işlem yapılmıştır. 1820'lerde Dutch East India Company tarafından inşa edilen Avrupa'daki en büyük depolama kompleksiydi. Bugün dolaşmak için güzel ve sakin bir yerdir, hala bu karakterini ve tarihi korumaktadır.

Artis Zoo yanındadır / Tramvay: Plantage Kerklaan.

Gassan Diamonds

Gassan Diamonds
Burası çok sayıda elmas fabrika turlarından en iyisidir. Gassan'da 1897'den kalan son derece etkileyici bir bina bulunur, burada kesme ve parlatma uygulamalarını bizzat gezerek görebilirsiniz. Rehberler size elmas dünyasını detaylı olarak anlatacaktır. Son olarak bir masa üzerinde rehberler size farklı elmas çeşitlerini tanıtır. Satın almanıza gerek kalmadan, dilediğiniz kadar soru yöneltebilirsiniz. Elbette birçok ziyaretçinin yaptığı gibi satın alma yapmanız onları memnun edecektir.

Ziyaret Saatleri: 09:00-17:00 / Tramvay: Waterlooplein.

Hortus Botanicus (Botanik Bahçesi)

Hortus Botanicus
Botanik bahçelerin çoğu zaman tarihle ilgili muhteşem mekanlar olacağını düşünmezsiniz, fakat burasının geçmişi 1638'e kadar uzanır. Şehir bu dönemde şifalı bitkilerin derlendiği bir mekan olmuştur.

1682'de koleksiyon buraya taşınmıştır, şehrin sokaklarından uzaklaşmak için iç açıcı bir mekandır. Kendinizi bitkilerin büyük bir kısmının getirildiği Asya'nın tropikal atmosferinde hissedebilirsiniz. Bunlar Dutch East India Company tarafından Baharat Adalarına yaptıkları ticari seferler sırasında getirilmiştir.

Koleksiyon günümüzde Arktik bitkilerden, dış mekanda yetiştirilen orkideler, kaktüsler ve palmiyelerden ayrıca sera bitkilerinden oluşur. Harika bir kelebek evi de vardır, burada yükseltilmiş bir yürüyüş yolunda yağmur ormanı örtüsü altında gezine bilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: 10:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Plantage Kerklaan.

Magere Brug (Zayıf Köprü)

Magere Brug
Zayıf Köprü olarak bilinen bu mekan, Amsterdam'da yerli halkın ve turistlerin eşit derecede sevdiği yerlerden birisidir. Sade fakat sevimli olan bu köprü Amstel nehri üzerinde yer alır ve şehrin görüntüsünü özetliyor gibidir. Mevcut köprünün tarihi 1670'e kadar uzanır, fakat o tarihten sonra yenilenmiştir. Hikayeye göre daha önceden burada bulunan ve hatta daha ince bir başka köprünün yerine inşa edilmiştir. Bu köprüyü ilk yaptıranların nehrin iki tarafında yaşayan kız kardeşler oldukları, birbirlerini görmek istediklerinde çok uzun yürümek zorunda kaldıkları için ilk köprüyü yaptırdıkları söylenir. Soyadlarının Magere daha doğrusu 'zayıf' anlamına geldiği öne sürülür. Elbette bu eğlenceli bir hikaye, doğru mu değil mi bilmiyoruz, fakat burada sadece beş dakika ayırıp resim çekmeniz şarttır, çünkü Amsterdam'ın en temel görüntülerinden biridir.

Tramvay: Waterlooplein veya Oosteinde

Foam

Foam
Bağımsız ve çağdaş fotoğrafçılık merkezidir ve belgesellerin yer aldığı bu küçük müzede Amsterdam'ın fotoğrafı çekilmeye değer her özelliğini görebilirsiniz, iyi tanınmış ya da yeni ünlenen fotoğrafçıların sergilerinin yer aldığı bu mekanda kolaylıkla saatlerinizi geçirebilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: 10:00-18:00 / Tramvay: Keizersgracht.

Joods Historisch Museum (Musevi Tarih Müzesi)

Joods Historisch Museum
Bazı insanlar Amsterdam'ın Musevilerle bağlantısının Anne Frank ile başladığını ve sona erdiğini düşünebilirler, fakat Frank ailesinin burada gizleniyor olmasının bir nedeni vardır. Şehir çok uzun bir Musevi geçmişine sahiptir. Bu müzede söz konusu tarih ortaya çıkartılır.

Burada 17. ve 18. yüzyıldan kalan eski sinagoglar dönüştürülmüştür. Musevi mahallesindeki eski geçitler ve sokaklar tam olarak kaybedilmese de, mimarlar tarafından kullanılarak binanın tasarımına dahil edilmiştir. Şehrin Alman işgaline odaklanmakla birlikte, Musevi sanatı ve sanatçılarına ait uluslararası tarihi ve modern sergiler de yer alır.


Waterlooplein karşısında DJ Meijerplein'in güney tarafından giriş yapılır.

Ziyaret Saatleri: 11:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Waterlooplein veya Mr.Visserplein.

Heineken Deneyimi

heineken bira fabrikası
Amsterdam'da ne yapılır? Sorusu için Heineken, şehrin en ilgi çeken mekanlarından birisidir. Buradaki bira fabrikasını düzenlenen turlarla gezebilir, tarihteki uygulamalar hakkında bilgi alabilir, eski televizyon ilanlarını inceleyebilir ve şirketin yetiştirdiği atları da görebilirsiniz. Burası artık faal bir bira fabrikası değildir. Ama size biranın nasıl yapıldığını, Heineken şişesinin tarihini anlatırlar. Son derece profesyonelce düzenlenen bu tura, rahatça gülebileceğiniz esprili etkinlikler dahildir. Giriş ücreti ise yardım kuruluşlarına iletilir. Burayı gezmek için en azından birkaç saat ayırmanız gerekir. Ayrıca tur esnasında üç tane bedava bira alabilirsiniz.

Heineken Deneyimi son derece ilgi çeken bir uygulamadır, bu nedenle açılmadan önce kuyruklar oluşmaya başlar. Yalnız turla ziyaret edilebilir ve her gün sınırlı sayıda tur gerçekleştirilir. Bu yüzden sınırlı sayıda kişi turlara katılabilir. Eğer erken gelmezseniz uzun süre bekleyebilir ya da içeri bile giremeyebilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: 11:00-19:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Stadhouderskade.

Museum Van Loon

Museum Van Loon
17. yüzyıl son dönemlerine ait bu kanal evi 1884-1945 yılları arasında ataları Dutch East India Company kurucularından Van Loo ailesine aitti. Willem Van Loon aynı dönemde burada yaşamamasına rağmen, zengin bir tüccarın yaşantısının nasıl olabileceği hakkında iyi bir izlenim bırakır. Odaların zenginliği ve mobilyalar ile mermer merdivenler ve aile bireylerine ait geniş portre koleksiyonu lüks ve ayrıcalıklı bir hayat yaşandığını gösterir. Bahçeyi de ziyaret etmeyi unutmayın.

Ziyaret Saatleri: 11:00-17:00 (Salı Kapalı) / Giriş ücretlidir / Tramvay: Keizersgracht.

Nederlands Scheepvaart Museum (Hollanda Denizcilik Müzesi)

Nederlands Scheepvaart Museum
Amsterdam'ın nasıl küçük bir balıkçı köyünden, dünyanın en zengin limanına dönüştüğü bu harika denizcilik müzesinde anlatılır. Burada bir zamanlar bir rıhtım bulunmaktaydı. Ayrıca Dutch East India Company'nin yükselişi ve düşüşü hakkında güzel bir film de izlenebilir. Müzenin ön cephesinde, baharat ticareti yapan geminin benzeri müze olarak hazırlanmıştır. Göreceğiniz gibi güvertenin altında olduğunuz takdirde deniz söylendiği gibi romantik görünmeyebilir. Gemi tümüyle işlevsel haliyle tıpatıp aynı hazırlanmıştır ve başka rıhtımlara da yelken açabilir. Bu yüzden siz oradayken rıhtımda olup olmadığını kontrol edin.

Ziyaret Saatleri: 11:00-17:00 (Salı Kapalı) / Giriş ücretlidir / Tramvay: Keizersgracht.

Hermitage Amsterdam

Hermitage Amsterdam
Dünyaca ünlü St. Petersburg Hermitage müzesindeki koleksiyonları görmek için Rusya'ya seyahat etmenize gerek yoktur. Sadece Amstel üzerindeki evleri barındıran eski Amstelhof'a gitmeniz yeterlidir. Burası Haziran 2009 tarihinde en ünlü Fransız sanat müzesinin bir uydusu olarak açılmıştır. Yıl boyunca burada büyük ve etkileyici koleksiyonlar sergilenir.

Ziyaret Saatleri: 10:00-17:00 / Giriş ücretlidir.

Tropenmuseum (Tropikal Müze)

Tropenmuseum
Hollanda'da dünyanın tropikal bölgelerini araştırmak size olağan dışı gelebilir, böyle düşünebilirsiniz. Fakat Hollandalıların uzun süre Surinam, Endonezya ve çeşitli Karayip adaları gibi bölgelerle bağlantısı olduğunu ve hatta buraları yönettiklerini unutmayın. Müze tarihi bilgiler verir, fakat aynı zamanda tropikal dünyanın geri kalan kısmını da dahil eder. Bir Arap sokağından geçebilir, Afrika köyüne uğrayabilir ve hatta baharat ticareti hakkında bilgi alabilirsiniz. 19. yüzyıla ait bu bina dışarıdan basık görünebilir, fakat iç dekorasyonu bolca ışık ve alan oluşturacak biçimde akıllıca tasarlanmıştır. Eğer çocuklarınız yanınızdaysa, o zaman Tropenmuseum Junior ya da Kindermuseum (Çocuk Müzesi) kaçırmayın.

Ziyaret Saatleri: 10:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Linnaeusstraat.

Verzetsmuseum (Hollanda Direniş Müzesi)

Verzetsmuseum
Eğer Amsterdam'da birçok ziyaretçinin yaptığı gibi Anne Frank Evi'ni gezerseniz, aynı zamanda Direniş Müzesini de gezmeniz gerekir. Burası da eşit derecede heyecan vericidir ve size 1940- 1945 yılları arasında Nazi işgali sırasında şehirde yaşananlar hakkında genel fikir verecektir.
Amsterdam'da, Hollanda'nın en geniş Musevi cemaati yaşar ve bu kişiler çok büyük zulüm görmüşlerdir. Anne Frank, Amsterdam'ın cesur vatandaşları tarafından Almanlardan gizlenen binlerce kişiden biridir. Amsterdamlılar onların hayatlarını kurtarmak için kendilerininkini riske atmışlardır. Onların ve hayatta kalabilen ya da kalmayan diğer insanların hikayeleri burada anlatılır.

Ziyaret Saatleri: 11:00-17:00 / Giriş ücretlidir / Tramvay: Plantage Kerklaan.

Museumplein (Müze Bölgesi)

Er ya da geç Amsterdam'a gelen herkes yaygın olarak bilinen Müze Semtini ziyaret ederler. Burası büyük Museumplein'ı çevreleyen bölgedir.
Bu meydanda ilgi çeken iki mekan vardır, bunlar Rijksmuseum ve Van Gogh Müzesi'dir. Rijksmuseum birkaç aşamadan oluşan uzun süreli bir onarımdan geçirilmektedir, fakat siz ziyaret ettiğinizde bazı yerleri kapalı olabilir. Fakat yine de belli başlı sergileri ve koleksiyonları mümkün olan her yerde açıktır. Stedelijk Modern Sanat Müzesi de bakımdan geçirilmektedir ve bina tekrar açılana kadar koleksiyonu dışında da başka çok güzel ve çok büyük yeşil alanları vardır.

Coster Diamonds

Coster Diamonds
Burası Amsterdam'ın en kalabalık elmas fabrikalarından biridir.

Hemen yakınında iki büyük müze vardır ve araba park etme imkanı da bulunur. Arabayla gelen gruplar tur rehberlerinin ilgisini çekerler fakat bireysel olarak gelen ziyaretçiler dışarıda kalabilir ya da bir sonraki turun başlaması için genellikle uzun süre beklemek durumunda kalırlar. Bu nedenle eğer dışarıda birkaç aracın park etmiş olduğunu görürseniz, yapılacak en iyi şey bir başka sefer içeri girmek üzere sonradan tekrar gelmektir. Yaz aylarında ücretsiz turlar neredeyse her yarım saate bir gerçekleştirilir (kış aylarında saat başı) fakat bu farklı dillerde açıklama yapan rehberlerin müsait olmalarına bağlıdır.


Tur sırasında size elmas ticaretinden biraz bahsedilir ve tarihi ile Amsterdam'ın neden Antwerp'ten sonra dünyanın en büyük elmas merkezi olduğu anlatılır. Elmasların parlatılmasına şahit olabilirsiniz, var Olan derecelendirme sistemini ve neden bazı taşların diğerlerinden pahalı olduğunu öğrenebilirsiniz.

Aynı zamanda yetenekli kesicileri ve parlatıcıları ellerindeki hammadde üzerinde çalışırken görebilirsiniz. Sonunda elmasları ve mücevherleri yakından görebilirsiniz ve elbette satın alma fırsatınız da olur.

Ziyaret Saatleri: 09:00-17:00 / Tramvay: Hobbemastraat veya Museumplein.

Vondelpark

Vondelpark
Amsterdamlılar özellikle Vondelpark'tan çok hoşlanırlar ve tüm yıl boyunca, özellikle yaz mevsiminde 45 hektarlık arazinin tadını çıkartırlar. Her yıl sekiz milyondan fazla insan burayı ziyaret eder. Burası 1865 yılında açıldığından beri halk için yeşil rengiyle rahatlama sağlar. Burası şehirdeki en büyük parktır ve içinde ağaçlar, patikalar, göller ve vahşi hayata dair örnekler yer alır. Aynı zamanda çocuklar için oyun sahaları ile birlikte bir sahne, gül bahçesi ve ayrıca Nederlands Filmmuseum yer alır. Yazın sahnede düzenli olarak konserler verilir ve çocuklar için Çarşamba günleri öğleden sonraları etkinlikler düzenlenir.

Bu parka Joost van den Vondel adında 1587-1679 yılları arasında yaşamış ünlü bir Hollandalı şairin adı verilmiştir, ilk olarak 4 hektar büyüklüğündeyken, şehir parkaları için o zaman moda olan İngiliz tarzında düzenlenmiştir. Daha sonra ünlendiği için boyutları artırılarak 1887 yılında genişletilmiştir.

Filmmuseum ise bir arşivdir ve zaman geçirmek için iyi bir yerdir. Burada aynı zamanda bir müze vardır ve bazen yaz döneminde Cumartesi geceleri dışarıda film gösterileri yapılır. Yılın geri kalanında orijinal dillerinde her türlü film gösterimi yapılır. Örneğin Charlie Chaplin filmlerinden, en son gösterime girenlere kadar. Eğer bu orijinal dili bilmiyorsanız ya da Hollanda dilinde alt yazı okuyamıyorsanız, o zaman aşağıdaki Vertigo restoranında bir kahve içmeniz'en iyisi olacaktır.

Tramvay: Leidseplein veya Overtoom.

Concertgebouw (Konser Tiyatrosu)

Concertgebouw
Klasik müzikten hoşlanmasanız bile Konser Tiyatrosu görmeye değer. 1888 tarihinden beri Royal Concertgebouw Orchestra'sına aittir ve bazı dönemlerde Mahler, Ravel ve Richard Strauss gibi müzisyenler burada konser vermiştir. Bina dünyada en iyi akustiğe sahip yerlerden biridir ve bir konser izlemek istiyorsanız o zaman web sitesini ziyaret etmeniz ya da detayları öğrenmek için telefon etmeniz tavsiye edilir. Konser Salonu herkese açıktır ve Pazar sabahları düşük maliyetli konserler ile Cumartesi günleri de matineler vardır. Aynı zamanda yaz aylarında seriler halinde düşük ücretli gösteriler de yapılır, içeride iki konser salonu yer alır. Asıl olarak yapabiliyorsanız KleineZaal (Küçük Salon ya da Resital Salonu) değil, GroteZaal (Büyük Salon) için bilet almaya çalışın.

Website: www.concertgebouw.nl / Tramvay: Museumplein.

Rijksmuseum

Rijksmuseum
Amsterdam gezi rehberi yazımızın en önemli yerlerinden birisi olan Rijksmuseum, Hollanda'nın belli başlı sanat galerisidir. Bu büyük bina 1885 yılında açılmıştır ve Petrus Josephus Hubertus Cuypers tarafından tasarlanmıştır. Bu mimar aynı zamanda Centraal istasyonu'nu inşa eden kişidir. Uzun süreli bir yenileme çalışması nedeniyle bazı odalar (aşamalar halinde) kapatılacak ve büyük koleksiyon diğer alanlara taşınacaktır. Fakat yine de burayı ziyaret etmemeniz için bu bir neden sayılmaz. Bazı yönlerden müzenin tamamını ziyaret etmekten bu daha iyidir, çünkü göreceğiniz gibi en iyi sergiler aynı alanda bir araya getirilere, gerçek anlamda zengin bir koleksiyon oluşturulmuştur.

Şu an bir salon halka açılmıştır ve müzede Rembrandt'a ait 17 eserin görülmesi mümkündür. Rijksmuseum'daki en önemli eser ise Rembrandt'ın The Nightwatch denilen eseridir ve ayrı bir odada sergilenmektedir. Bu devasa tuval öylesine büyük ve güçlüdür ki, durup incelemeden geçemezsiniz.

Rembrandt'ın kendisine ait portreleri ise onun gençlikten, yaşlılık dönemine geçişini gösterir ve şimdiye dek resmedilmiş en güzel örnekleridir. Bazılarında onun hareket etmesini, nefes almasını ya da konuşmaya başlamasını beklersiniz. Buraya ve The Rembrandt House Museum’a yapılacak bir ziyaret size sanatçının kendisi ve eserleri hakkında benzersiz bilgiler kazandıracaktır.

Koleksiyondaki bir başka önemli Hollandalı ise Vermeer'dir ve ona ait eserler de bu geçici sergide gösterilmektedir. En iyi tanınan The Kitchen Maid (Mutfak Hizmetçisi) bir kaseye süt dolduran genç bir kadına ait çok güzel bir portredir. Eserleri görülebilecek diğer Hollandalı ressamlar arasında Jan Steen ve Frans Hals de vardır. Sergide eski ustaların yanı sıra, bazı güzel sanat örneklerine de yer verilir. Porselenden imal edilmiş muhteşem bir delft çömleği de buna örnek olarak gösterilebilir.

Website: www.rijksmuseum.nl / Ziyaret Saatleri: 09:00-18:00 / Tramvay: Museumplein.

Van Gogh Müzesi

Van Gogh Müzesi
Van Gogh Müzesi, Amsterdam'da en fazla ziyaretçi çeken tek mekandır. Bu hiç de şaşırtıcı değildir, çünkü bu harika müzede dünyanın en tanınmış ressamlarına ait en güzel koleksiyonlar sergilenmektedir. Yaklaşık 200 kadar tablo bulunur ve ayrıca yaklaşık 600 kadarı çizim ve 700 kadar orijinal mektup da yer alır. Bunların büyük bir kısmı Vincent Van Gogh tarafından erkek kardeşi Theo'ya yazılmıştır. Ayrıca Van Gogh'un etkilendiği ya da onun etkilediği çağdaşlarına ait bir koleksiyon da yer alır. Bu isimler arasında Toulouse-Lautrec, Monet, Pissarro ve Van Gogh ile birlikte Fransa'da iki ay kadar yaşayan Gaugin sayılabilir.

Sanatçının kendisine ait portreler elbette sergide en çarpıcı olanlardır. Tuvalden size doğru sanki cesurca bakar ve birkaç buna benzer portrelerin yan yana sıralanmasıyla bir daha dönüp bakamayacağınız sinir bozucu bir manzarayla karşılaşmış olursunuz. Burada sergilenen eserlerden birisi Van Gogh'u etkileyen oryantal bir çalışmadır ve onun çılgınca, yanlış anlaşılan hassas yanını ortaya çıkartır.

Toplam dört kat bulunur ve ayrıca bir ek bina da vardır. Bu koleksiyon öylesine büyüktür ki, çizimler gibi bazı daha küçük çalışmalar dönüşümlü olarak sergilenir. Aynı zamanda geçici sergiler de açılır. Bunların içinde en fazla ilgi çekenler Wheatfietd with Crons, The Potato Baters, The Yellow House ve Sunflowers tablolarıdır. Bunlar genellikle bir başka özel sergi açılmadığı müddetçe sergilenmektedir.

Müzeye ait mükemmel mağazayı da ziyaret etmek için zaman ayırın. Özellikle posterler ilgi çeker ve bunlar kendilerine has üçgen şeklindeki kartonlar içinde satışa sunulurlar. Böylece şehir içinde herkes sizin bunları taşıdığınızı fark eder.

Hoşunuza gidecek bazı hediyelik eşyalar, kırtasiye malzemeleri ve kitaplar bulabilirsiniz ya da Van Gogh buzdolabı mıknatısları gibi farklı eşyalar da satın alabilirsiniz.

Bina aydınlık, havadar ve geniştir bu nedenle çok sayıda ziyaretçi rahatlıkla ağırlanabilir. Eğer kalabalıklardan hoşlanmıyorsanız o zaman kapılar açılmadan 15-20 dakika öncesinde ya da gün içinde son saatlerde orada bulunmaya çalışın. Fakat yine de her şeyi görmek istiyorsanız yeterince zaman ayırmanız gerekir. Yıl içinde özellikle kış döneminde daha az kalabalık olan dönemlerde ziyaret etmenizi tavsiye edeceğimiz bu müze Amsterdam gezilecek yerler listesinin bire numaralı mekanıdır.

Website: www.vangoghmuseum.nl / Ziyaret Saatleri: 10:00-18:00 / Tramvay: Museumplein.

Stedelijk Museum

Stedelijk Museum
Şehrin modern sanat müzesi 19.yüzyıl sonları ardından devam eden döneme odaklanır ve 2010'a kadar önemli bir yenilemeden geçmiştir. Tekrar açılışı yapılana dek geniş koleksiyonları şehrin ya da ülkenin farklı müzelerde sergilenir. "Gezgin Stedelijk" sergilerinin nerede düzenlendiğiyle ilgili ilanları kontrol edin.

Koleksiyon modern sanata ve sanatçılara odaklanır, burada bazı muhteşem isimler bulunmasına rağmen aynı zamanda daha az tanınmış ilginç eserler de yer alır. Stedelijk'te üç adet Van Gogh tablosuyla birlikte Picasso, Renoir ve Cezanne, Andy Warhol ile Willem de Kooning'e ait eserlerde bulunur. Geçici sergiler arasında parlak çalışmalardan, anlaşılması güç olan fotoğraf ve video uygulamaları da görülebilir.

Website: www.stedelijk.nl / Ziyaret Saatleri: 10:00-18:00 / Tramvay: Museumplein veya Hobbemastraat.

Batı Kanal Bölgesi

Şehir merkezinin batı tarafındaki bu bölgede Londra'nın Leicester Meydanı ya da New York'un Times Meydanı benzeri Leidseplein bulunur. Jordaan semtine ait gösterişli kanallar da görülebilir. Jordaan'ın hemen yanında, şehrin en ilgi çekici cazibe merkezlerinden biri olan Anne Frank Evi bulunur.

Bu bölgenin kuzey ucundaki Jordaan işçi sınıfına ait bir mahalleydi. Daha sonra bohem hayat yaşayanların bir araya geldiği bir mekan oldu ve bunun ardından şehrin yaşanabilecek en revaçta semtlerinden biri oldu. Bohem özelliğini yitirmiş değildir fakat yine de sevimli görünümü nedeniyle ziyaretçiler arasında son derece popüler olmuştur. Ağaçların her iki yanda sıralandığı kanallar, kahverengi kafeler ve şaşırtıcı dükkanlar ile birlikte, caddelerde bisikletleriyle gezen insanlar fotoğraf çekmek için muhteşem fırsatlardır. Burası konaklamak için çok güzel bir yerdir, ucuz otellerden şık olanlara, eski binalardan yeni yapılara kadar aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Çok sayıda restoran da bulunur ve her bütçeye uygundur. Jordaan semti civarında geceleyin uzun ve rahat yemekler yiyebilir, zaman geçirebilirsiniz. Eğer daha farklı mekanları ziyaret etmek isterseniz, güneye Leidseplein'a yönelin.

Anne Frank Evi

Anne Frank Evi
Anne Frank'in gençliğinde meşhur günlüğünü yazdığı evi ziyaret etmek, Amsterdam'da yaşayacağınız deneyimlerin hepsinden daha etkileyicidir. Binanın kendisi eski bir tüccara aittir ve 1635'te inşa edilmiştir. Küçük odalar ve dar merdivenler çok fazla insanı alabilecek kapasitede olmadığı için, ziyaret ancak yavaş gerçekleştirilir, ilk açıldığında oraya gitmeye çalışın ya da akşam geç saatlerde, böylelikle kalabalıktan uzak durabilirsiniz. Aynı zamanda kuyruğa girmemek için biletinizi de internetten alabilirsiniz.

Anne Frank Kimdir?

Anne Frank, II. Dünya Savaşı'nda Alman işgali sırasında Hollanda'da yaşayarak zorluklarla karşılaşmıştır. 1929 yılında doğmuş ve Mart 1945 tarihinde Belsen'deki Nazi ölüm kampında genç yaşta trajik biçimde ölmüştür.

Anne Frank Kimdir
Frank ailesi Adolf Hitler'in 1933 yılında iktidara gelmesiyle Almanya'nın Frankfurt şehrinden Amsterdam'a gelmiştir. Anne'in babası Otto Frank şehirde iki ayrı işletme başlatmış, bunlardan biri şifalı bitkiler ve baharat satışı ile diğeri de reçel için pektin üretimidir. Bundan yedi yıl sonra Hitler, Hollanda'yı işgal etti. Anne'in kız kardeşi Margot sözde bir iş projesine katılmak üzere Almanya'ya çağrıldığında aslında ölüm cezası yerine getirilecekti. Otto Frank bunun üzerine ailesini işletmesinin üzerinde bulunan küçük odalara gizledi. Orada gizlenerek 25 ay kadar kaldılar. Fakat nihayetinde yetkili makamlar tarafından ihanete uğradılar.

Anne Frank'in aile sırlarını yazdığı günlüğü uluslararası ün kazanarak en çok satanlar arasına girdi ve milyonlarca insanın onun yaşadığı bu eski tüccar evini görmelerini sağladı. Günlük her şeyi anlatır. Eğer orayı ziyaret etmeden önce Anne Frank'in günlüğünü korusanız çok etkili olacaktır. Nerede yazıldığını gördükten sonra da günlüğü tekrar okumak isteyebilirsiniz.

Bu turu siz kendiniz gerçekleştirebilirsiniz, öncelikle Otto Frank'in işletmesinin bulunduğu yerden yola çıkarak sergileri gezmeye başlayabilirsiniz.

Atölyelerin üzerindeki ofisleri ziyaret edip, daha sonra ek binaya yönelip Frank ailesinin yaşadığı yere gidebilirsiniz. Burası çok küçüktür, sekiz kişinin iki yıldan daha uzun süre yerleri tespit edilmeden burada yaşadıklarını düşünüp başınızı hayretle sallamaya çalışacaksınız.

Bu gizli ek binayı gezdikten sonra sergi alanlarına geçebilir ve güzel bir kafenin yer aldığı kütüphaneye de uğrayabilir, yaptığınız ziyaret hakkında düşünebilirsiniz. Burada odaların bilgisayar görüntüleri yer alır, böylece evin belirli özellikleri hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Tüm bunlar II. Dünya Savaşı'nda yaşanan Musevi deneyimidir.

Website: www.annefrank.org / Ziyaret Saatleri: 09:00-19:00 / Tramvay: Westernmarkt.

Jordaan Semti

Jordaan Semti
Amsterdam’da gezilecek önemli yerlerden birisi olan jordaan semtini ziyaret etmek için en iyi yol Centraal istasyonu'ndan yürümektir. Bavullarınız çok ağır olmadığı müddetçe size çok uzak gelmeyecektir. Ayrıca bu bölgeyi tanımanız için çok iyi bir yöntemdir.

İstasyonun karmaşası ve modern şehrin kalabalığı nedeniyle evler eski, antika ve daha küçüktür. Burası bir zamanlar çalışan sınıf nedeniyle son derece kalabalıktı, dar sokakların yanında dizili duran evlerin boyutlarından bu rahatlıkla anlaşılabilir. Daha sonra öğrencilerin, sanatçıların ve iş adamlarının bu bölgeye akın etmeleri sonucunda sokaklar yeniden düzenlendi ve burası artık son derece estetik bir yer. Kanalların üzerinde çeşitli köprüler bulunuyor, güzel havalarda ziyaretçilerin ve yerli halkın kafelerin önünde oturduklarını ve eğlendiklerini görebilirsiniz. Jordaan, yerli halk gibi yaşayabileceğiniz rahat bir semttir. Bir şeyler içmek için seveceğiniz bir noktayı bulun ve sonra da buradan ayrılmak istemezsiniz.

Kanal yanında bulunan eski ve etkileyici evlerin fiyatlarını sormak isteyebilirsiniz, bunların yüksek ve zarif hatları semti son derece cazibeli hale getirir.


Bazı insanların yaptığı gibi kanal üzerinde bir teknede yaşamanın nasıl olduğunu merak edebilirsiniz. Veya semtin çeşitli yerlerine dağılmış halde bulunan eski evleri de ilgiyle inceleyebilirsiniz. Bu evler hofjes olarak adlandırılırlar ve ana caddelerden bakıldığında bahçe içinden seçilirler. Çevreye rahatlıkla bakabilirsiniz, fakat bunların insanlara ait evler olduğunu ve turist ziyaretine açık olmadığını unutmayın. 1626 tarihi kadar geçmişe dayanan bir hofje görmek için Egelantiersstraat (no. 34-54) üzerindeki Claes Claesz Hofje'yi bulmaya çalışabilirsiniz.

Burada bazı güzel kiliselerde bulunur, özellikle Westerkerk bunlardan biridir ve bazı eğlenceli pazar yerleri de bulunur. Fakat asıl olarak Jordaan yürüyüş yapmak ve kendinizi rahat atmosferde bırakmak için en uygun yerlerden biridir. Burada Amsterdam'ın kendinize ait kısmını keşfedebilirsiniz.

Leidseplein

Leidseplein
Kalabalık ve neonlarla aydınlatılan Leidseplein, Jordaan'ın sakin kesimlerinin tam zıttıdır. Yalnız geceleri ışıklarla aydınlatılması nedeniyle insanlar meydana ve çevredeki sokaklara akşam saatlerinde akın ederler. Çevrede kafeler, restoranlar, fastfood mekanları, kulüpler, sinemalar, hediyelik eşya dükkanları ve aynı zamanda muhteşem yeni bir otel de bulunur. American Hotel. İçeriye bakın ya da en azından kafesinde bir şeyler için.
Eğer gece hayatını tercih etmiyorsanız, gündüz buraya geldiğinizde ancak AUB Bilet dükkanı ilginizi çekebilir. Burada günlük gösteriler için son dakikada satışa çıkan biletler bulunur, aynı zamanda şehrin farklı yerlerindeki konserler ve oyunlar için düzenli satılan biletleri de bulabilirsiniz. Kaldırımdaki kafelerden birinde kahvenizi içerken, Amsterdam'ın Leidsplein semtindeki gösteriyi ve dünyanın akışını izleyin.

Tramway: Leidsplein.

Westerkerk Kilisesi

Westerkerk Kilisesi
Hollandalıların Londra'nın Bow Bells'ine cevabı Westerkerk'tir. Bir kişi ancak bu kulenin çanlarını duyarak büyüdüyse gerçek bir Amsterdamlı sayılır. Şehrin batı tarafındaki başlıca kilisedir ve gösterişli kulesi ancak kanal tarafındaki binalarda boşluk olduğunda görülebilir. Bu kulenin içinde 7,500 kg ağırlığında, Amsterdam'daki en ağır çanının bulunduğu bu kiliseyi de Amsterdam gezilecek yerler listenize ekleyiniz.

Westerkerk 1631 yılında tamamlanmıştır ve şehrin ilk Protestan kilisesidir. Gösterişli tasarıma yönelen Katolik eğilimine bir tepki olarak özellikle sade bırakılmıştır fakat devasa orgu ve Hollanda'nın en büyük nefini görmeniz gerekir.

Kiliseyle ilgili aklınızda en çok kalacak bir başka şey de, Rembrandt'ın 1669 tarihinde gömüldüğü yerdir. Zamanınızı onun mezarını arayarak geçirmeyin çünkü bulamazsınız. Sanatçının gömüldüğü yer yalnızca kiralanmıştır ve kemikleri de daha sonra bilinmeyen bir yere taşınmıştır. Duvardaki plakette burasının ilk gömüldüğü yer olduğu iddia edilir, fakat bu anıtta bile tanındığı ismi yer almaz. Sadece R Harmensz Van Ryn yazar.

Kulede yalnız yaz aylarında turlar düzenlenir, açılış saatleri sırasında her saat başı bir tur yapılır. Yukarıya yaklaştıkça tuhaf bir tırmanışa dönüşür fakat başarabilirseniz tamamlayın. Kuledeki gizli kuytu köşeleri görmek heyecan vericidir. Yukarıya doğru 85 metre tırmandığınızda, belki de şehrin en muhteşem manzarasıyla karşılaşırsınız. Açık olduğu saatler dışında bazen grup turları için rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Website: www.westerkerk.nl / Ziyaret Saatleri: 11:00-15:00 / Tramvay: Westernmarkt.

Stedelijk Müzesi Bürosu

Stedelijk Müzesi Bürosu
1993 yılından itibaren burası Stedelijk Müzesi tarafından işletilmektedir. SMBA geçici sergilerin düzenlendiği, konferansların verildiği, halka açık tartışmaların yapıldığı ve diğer etkinliklerin yer aldığı çok amaçlı bir kültür merkezidir. Asıl odaklanılan ilgi alanı çağdaş sanattır ve her yıl yaklaşık olarak altı sergi düzenlenir. Çoğu zaman uluslararası nitelikte sanatçılar burayı ziyaret ederek, her türlü kültürel faaliyet hakkında konferanslar düzenlerler. En iyisi sergilere ve etkinliklere giriş genellikle ücretsizdir. Web sitesini kontrol ederseniz, kaldığınız süre boyunca ne olduğunu görebilirsiniz.

Website: www.smba.nl / Ziyaret Saatleri: 11:00-17:00 / Tramvay: Westernmarkt.

AMSTERDAM’DA EN ÇOK YAPILANLAR


Amsterdam’da Nerede Alışveriş Yapılır?

amsterdamda alışveriş
Neyse ki, Amsterdam dünyanın neon ışıklarıyla aydınlatılmış alışveriş merkezlerinden biri değildir. Çeşitli markaların ve alışveriş mağazalarının bulunduğu bu şehirde aynı zamanda kişilere ait dükkanlar ve butikler de yer alır. Bunlarda sabolardan, Hollanda peynirine ve elmasa kadar çok farklı şeyler satışa sunulur. Negen straatjes (dokuz cadde) boyunca birçok mükemmel ve alanında uzman mağaza da bulunur ve Singel kanalından, Prinsengracht'a kadar uzanırlar.

Eğer elmas bir yüzük ya da bir başka mücevher satın almak istiyorsanız, o zaman fiyatların uygun ve seçeneklerin çok geniş olduğunu göreceksiniz. Satın aldığınız eşya hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için ücretsiz fabrika turu da yapabilirsiniz.


Mücevher dükkanları dışında en iyi ve ucuz alışverişi bit pazarlarında yapabilirsiniz. Bunlar hafta boyunca şehrin farklı yerlerinde kurulurlar. Bunlardan en büyüğü ve en iyisi Pazar günleri dışında Waterlooplein'da kurulur. Albert Cuypmarkt aynı zamanda eğlenceli bir etkinliktir, Ferdinand Bolstraat ve Van Woustraat arasında modaya uygun giysiler ve tekstil ürünleri ile taze sebze satılan birkaç yüz kadar küçük dükkan vardır. Singel kanalı üzerinde, Muntplein'e yakın bir yerde Bloemenmarkt'a (Çiçek Pazarı) uğradığınızda çok sayıda renkli resim görebilirsiniz.

Ağzının tadını bilenler çeşitli gıda pazarlarına doğrudan yönelebilirler ve özellikle peynir tezgahlarını seçebilirler. Herkes Edam ve Gouda gibi Hollanda peynirlerini bilirler fakat sizler bunların aslında ülkede yapılan en hafif peynirler olduğunu hemen fark edeceksiniz. Özellikle ihracat için üretilirler fakat Hollandalılar daha lezzetli peynirleri kendilerine saklarlar. Baharatlarla birlikte üretilen bu peynirler hiç de hafif değildir. Güneydoğu Asya ve özellikle Endonezya ile Hollanda arasındaki ticari bağlar nedeniyle çeşitli baharatlar rahatlıkla bulunabilir.

Museumplein ve Vondelpark arasındaki PC Hoofstraat (Pieter Cornelisz Hooftstraat) olarak bilinen bu gösterişli sokakta şehrin en pahalı alışveriş merkezlerinden bir kısmı vardır. Gucci, Armani, Versace, Cartier ve Louis Vuitton gibi isimler Hollanda markalarıyla birlikte mağazalarda yer alırlar ve aynı zamanda bunların çevresinde gösterişli kafeler ve restoranlar da yer alır.

Amasterdam Yeme, İçme Kültürü

Amsterdam yemek kültürü
Amsterdam'da en ucuz kafelerden, en güzel lezzetleri bulabileceğiniz mutfaklara kadar birçok yemek yenebilecek mekanlar yer alır. Restoranların çoğu uluslararası yemekler sunar, bunların arasında İtalya, Japonya, Çin, Hindistan, Afrika, Amerika ve Karayip gibi ülkelerin mutfakları bulunur. Fakat Hollanda'nın geleneksel yemekleri ile Belçika, İskandinavya ve Almanya gibi yakın ülkelerin restoranları da ünlüdür.

Kaçırmamanız gereken uluslararası spesiyallerden birisi Endonezya mutfağıdır. Amsterdam'da, Hollanda ile Doğu Hint Adaları arasındaki yakın ticaret nedeniyle bu lezzetli ve baharatlı yiyeceği sunan çok sayıda restoran bulunur.

Kahverengi Kafeler, Kahvehaneler ve Lezzet Evleri

Eğer sadece kahve içmek istiyorsanız, o zaman bir kafeye gitmeyin ve bunun yerine aynı zamanda başka içecekler ve yiyecekler tadabileceğiniz yerleri tercih edin. Rahatsız edilmemeyi tercih ediyorsanız, o zaman kafeler sizin için daha uygundur. Eğer sadece kahve içmek değil, iyi bir yemek yemek de istiyorsanız o zaman Eetcafe'yi seçebilir ve burada çok daha geniş bir menü bulabilirsiniz.

Kahverengi kafe isminin verilmesinin nedeni geleneksel olarak buranın daha karanlık mekanlar olması nedeniyledir. Fakat günümüzde iç mekanlarda sigara içilmesine izin verilmediği için sigara dumanı rahatsızlık vermez. Kahverengi kafelerde yiyecek ve benzeri gıdalar da bulunur, kahve dışında başka meşrubatlar da içebilirsiniz.

Diğer proeflokalen (lezzet evleri) ise aramanız gereken yerlerdir. Bunlar başlangıçta farklı amaçlarla kurulmuş fakat zamanla bağımsız olarak yenileri ortaya çıkmıştır. Şehirde hala birkaç tanesi bulunabilir.

Amsterdamda ne yenir diyenler için Rijsttafel (pirinç masası) denemek isterseniz 12 ya da daha fazla çeşit pirinç ile birlikte pişirilen et, deniz mahsulü ve sebze yemekleri seçebilirsiniz. Son derece doyurucu olabilir, bu nedenle ancak çok aç olduğunuzda tercih edin.

Endonezya restoranları aynı zamanda et içermeyen yemekleriyle de bilinir, fakat vejetaryenler de Amsterdam'da sevecekleri yiyecekler bulabilirler. Alternatif bir kültür oluşturan vejetaryenlik uzun yıllardır yaygındır. Çok sayıda vejetaryen restoranlar vardır ve sıradan görünen yerlerde vejetaryen seçenekleri de bulunur.

Otellerdeki kahvaltılar da genellikle kontinentaldir ve odanın fiyatına dahildir. Eğer portakal suyu isterseniz bunu talep etmeniz gerekir, çünkü her zaman otomatik olarak servis edilmez. Hollandalılar genellikle erken saatlerde yemek yerler ve öğle yemekleri de erken saatlerde başlar, akşam yemekleri ise çoğu zaman 18:00'den sonra servis edilir.

Çoğu restoran saat 22.00'de son siparişlerle birlikte kapanır. Eğer geç saatlerde yemek yerseniz, seçiminiz sınırlı kalacaktır bu nedenle öncelikle restoranların açılış saatlerini kontrol etmeniz gerekir.

Hollanda kültüründe bahşiş vermek yoktur. Faturaya çoğu zaman servis ücreti de dahildir, dolayısıyla ilk yakın euro değerine yuvarlayarak ödeme yapın ya da özellikle servisten memnun kaldıysanız para üstünü bırakabilirsiniz.

Amsterdam Restoranları


Fiyat Kategorileri:
Hesaplamalar kişi başına üç kap yemek içeren bir öğün üzerinde hesaplanır, buna içecekler dahil değildir.
*: 20 € kadar, **: 20-30 € arası, ***: 30 € üstünde

Kapitein Zeppos / *
Flaman ve Fransız yemekleri sunan çok güzel bir mekandır, Zeppos dar ve parke döşemeli sokak arası bir yolda gizlenmiştir. Pazar günleri canlı müzik çalınır.

Adres: Gebed Zonder End 5 / Ziyaret Saatleri: 10:30-01:00 / Tramvay: Muntplein.

Nam Kee / *
Şehrin en iyi bilinen Çin restoranlarından biridir, Hollandalı ve Çin turistler arasında rağbet görür.

Adres: Zeedijk 111-113 / Ziyaret Saatleri: 12:00-23:00 / Tramvay: Dam; Metro: Nieuwmarkt.

Sherpa / *
Bir Nepalli tarafından işletilen bu renkli ve sade restoranda en güzel Nepal ve Tibet yemeklerini bulmak mümkündür. Şehrin turistik Leidseplein merkezine yakın olsa da çoğu zaman gözden kaçırılır. Bu nedenle fiyatları uygundur.

Adres: Korte Leidsedwarsstraat 58 / Ziyaret Saatleri: 16:00-23.00 / Tramvay: Leidsplein.

Kantjil and de Tijger / *-**
Amsterdam'da çok sayıda ucuz ve eğlenceli Endonezya restoranı vardır, fakat şehrin en iyi etnik yiyeceklerini tatmak istiyorsanız Antelope ve Tiger'ı seçebilirsiniz. Her zaman doludur, bu nedenle masa için beklemeniz gerekir.

Adres: Spuistraat 291-293 / Ziyaret Saatleri: 16:30-23:00 / Tramvay: Spui.

Me Naam Naan / *-**
Pad Thai ve Tom Yam çorbası gibi standart ürünler ve geleneksel yemekler kalabalıklar içinde ikram edilir. Bu nedenle önceden rezervasyon yapmak ya da uzun süre beklemek en iyisidir.

Adres: Koningsstraat 29 / Ziyaret Saatleri: 17:00-22:30 / Metro: Nieuwmarkt.

Supper Clup / **-***
Kısmen bir restoran, kısmen de kulüp olarak işletilir ve Supper Club'de canlı ya da kayıt edilmiş müzik yayını yapılır, beyaz duvarlara görüntüler yansıtılır ve siz yemek yerken sürekli ortam değiştirilir. Sabit mönü servis edilir ve bu dört saat kadar devam eder. Yiyecek fena değildir ve servis ucuz sayılmaz, fakat yine de dışarıda değişik bir gece geçirmiş olursunuz.

Adres: Jonge Roelensteeg 21 / Ziyaret Saatleri: 20:00-01:00 / Tramvay: Dam.

d'Vijff Vlieghen / ***
d'Vijff Vlieghen (Beş Sinek) burası beş ayrı 17. yüzyıla ait kanal evinden meydana gelir. Dört dokuz yemek salonu vardır, geleneksel Hollanda mutfağına ait yemekler sunar, fakat modern bir lezzet katılmıştır. Oldukça resmi görünümlüdür, fakat eski moda atmosferi hoş bir hava yansıtır, bu nedenle zevkli bir yemek için gidebilirsiniz. Rezervasyon yaptırmanız tavsiye edilir.

Adres: Spuistraat 294-302 / Ziyaret Saatleri: 18.00-22:00 / Tramvay: Spui.

Amsterdam Eğlence ve Gece Hayatı

Amsterdam Gece Hayatı
Amsterdam'da eğlenmemeniz mümkün değil. Her ne yapmak isterseniz isteyin, genellikle yapabilirsiniz ve bunların arasında diğer birçok şehirde yapamayacağınız birkaç şey de dahildir.

Amsterdam gündüzleri güzeldir fakat geceleri kendine has bir hal alır. Jordaan bölgesi yakınındaki Leidseplein'da gençler kafelerde zaman geçirirler, burası ayrıca hızlıca bir şeyler atıştırmak için uygun bir yerdir. Daha modaya uygun olan bir yer ise Spuistraat civarında kulüplerin, restoranların ve Amsterdam'ın en tanınmış mekanlarının bulunduğu Spuikwartier'dir.

Eğer Amsterdam'da yılın herhangi bir gecesinde parti yapmak istiyorsanız, aynı zamanda bir festival de varsa iki kat eğleneceksiniz demektir. En büyük ve en iyi partilerden birisi Kraliçe'nin 30 Nisan'daki kutlamasıdır. Bu gün şehrin sokakları büyük bir eğlence içindedir. Yıl boyunca özellikle yaz döneminde çok sayıda müzik, tiyatro ve film festivalleri gerçekleştirilir.

Her türlü müzik, dans ve tiyatro gösterilerinin bulunması açısından, Amsterdam alt edilemez. Time Out içerisinde haftalık programlar açıklanır ve mükemmel bir İngilizce web sitesi de bulunur www.underwateramsterdam.com. Kafelerde ve müzik mağazalarında yerel kulüpler ya da özel gösteriler ile ilgili duyuru amaçlı el ilanları bulunur.


Turist enformasyon bürolarından ve seyahat acentelerinden birçok etkinlik için bilet satın alabilirsiniz. Daha büyük oteller dilediğinizde sizin için bilet ayırtabilirler. Alternatif olarak şehirdeki en büyük bilet acentelerinden birisi AUB Ticketshop’tan (www.amsterdamsuitburo.nl) evinizden bile çıkmadan bilet satın alabilirsiniz.

Sinemalarda çoğu zaman tanınmış filmler oynatılır ve Amerikan filmleri orijinal dilde, Hollandaca altyazı ile yayınlanır. Çocuk filmleri ise genellikle Hollandaca dublajla yayınlanır. 'OV' orijinal yayın anlamına gelirken, 'NV' ise dublajlı olduğunu gösterir.

Eşcinsel ve lezbiyen kulüpler arayan ziyaretçiler tam istedikleri yere geldiler. Çiçek pazarının paralelindeki Reguiliersdwaarstra hem eşcinsel kulüplerin hem de bar ve kafelerin yoğun olduğu bir yerdir. Eşcinsel kulüp için COC Centre'ı ya da Pink Point of Presence'i sorabilirsiniz.

Barlar ve Kulüpler

Bitterzoet: Kulüp mü? Bar mı? Tiyatro mu? Bitterzoet tüm bunları bir arada bulundurur, bu nedenle gösteri alanında ne yapıldığını kontrol edin. Bir DJ ile tanışabilirsiniz, ya da tiyatro, film veya şiir sunumları izleyebilirsiniz.

Adres: Spuistraat 2 / Ziyaret Saatleri: 20:00-03:00 / Tramvay-Metro: Centraal istasyonu.

Cafe Beigique: Bira seven biri için burası tam bir cennettir. Burada atıştırmalık bir şeyler yiyebilir, soğuk meşrubatlar içebilirsiniz.

Adres: Gravenstraat 2 / Ziyaret Saatleri: 15:00-03:00 / Tramvay-Metro: Centraal istasyonu.

Grand Cafe du Lac: Kafeden daha fazlasını arıyorsanız, ismine bakılmaksızın turistlerden daha çok yerli halkın rağbet ettiği bu mekana gelebilirsiniz. İçi doldurulmuş timsahlara dikkat edin.

Adres: Haarlemmerstraat 118 / Ziyaret Saatleri: 12:00-03:00 / Tramvay-Metro: Centraal İstasyonu.

Panama: Amsterdamlılar multimedya gösterileri izleyebildikleri yerleri severler ve 1960'lartn ruhunu, 21. yüzyıla taşıyan mekanlara rağbet ederler. Panama eski enerji istasyonunda, Centraal istasyonu'nun doğu tarafındadır ve Amsterdam gece hayatı açısından en iyilerinden biridir. Restoran ile birlikte bar, kulüp ve tiyatro alanı da bulunur. Geceleyin saat 21.00 sonrasında canlı müzik yayınlanır ve gece 23.00 sonrasında geç saatlere kadar DJ'ler özel müzikler çalarlar.

Adres: Oostelijke Handelskade 4 / Kulüp saatleri değişkendir. / Tramvay: Rietlandpark.

Amsterdam'da Konaklama

Amsterdam otelleri
Amsterdam'da her türlü ve her standartta otel bulunur ve bunlar şehrin farklı yerlerine dağılmışlardır.

Eğer hareketli günler geçirmek istiyorsanız ve gürültü sizi rahatsız etmiyorsa, Centraal istasyonu civarında ve Dam Square yakınında konaklamaya çalışabilirsiniz. Eğer daha karakterli fakat sessiz bir yer arıyorsanız, O zaman Jordaan mahallesinde kalmayı deneyebilirsiniz veya Canal Ring çevresini de tercih edebilirsiniz. Kanal yanında bulunan yüksek binaların bir kısmı geniş otellere dönüştürülmüştür. Bunlarda her zaman asansör bulunmayabilir, bu nedenle merdiven çıkmada herhangi bir zorluk yaşıyorsanız o zaman önceden kontrol etmenizde fayda var. Alternatif bir deneyim yaşamak istiyorsanız, aynı zamanda kanallarda da kalabilirsiniz, çünkü teknelerin bir kısmı yüzer yatak ve kahvaltı kiralanabilecek otellere dönüştürülmüştür. Müze Bölgesi ise huzurlu bir mekandır, çevrede birçok müze bulunur ve şık kafeler ile restoranlar da yakındır. Aynı zamanda Vondelpark da uzakta değildir. Nerede kalırsanız kalın, şehirdeki cazibe merkezlerine yürüyerek ulaşmak kolaydır.

Oda ücretine genellikle kontinental kahvaltı dahildir.

Fiyat Kategorileri:
Ücretlendirmeler ortalama olarak bir gece için iki kişilik standart oda fiyatı üzerinden hesaplanır.
*: 100 € kadar, **: 100-200 € arası, ***: 200 € üstünde

Önceden Rezervasyon Yaptırın

Amsterdam küçük ve eski bir şehirdir fakat aynı zamanda rağbet gören bir şehir olduğu için buraya gelen çok sayıda ziyaretçiye yetebilecek kadar konaklama imkanı gerçekte yoktur. Bu nedenle özellikle yaz aylarında hafta sonlarında önceden rezervasyon yapmanız çok iyi olur ve ucuz olan bir şeyle karşılaşmayı beklemeyin. Kış döneminde bile oda ücretleri düştüğünde, bazen özel fiyatlar bulabilirsiniz fakat yine de önceden planlama yapmanızda fayda var. Oda rezervasyonu yapmadan önce Amsterdam'a gelmenizi kesinlikle tavsiye etmeyiz.

Amsterdam Otelleri


Acacia / *
Jordaan bölgesindeki kanalın hemen yanındadır. Asansör yoktur. Otelin dost canlısı sahipleri aynı zamanda yakındaki iki kanal teknesinden de odalar kiralar.

Adres: Lindengracht 251 (Western Canal Ring) / Tramvay: Nieuwe Willemsstraat.

Amstel Botel / *
Centraal istasyonu yakınındaki limanda bulunan yüzer otel bundan daha merkezi olamaz fakat oldukça gürültülüdür. 3 yıldızlı otel konforu için uygun ücretlidir.

Adres: ONDSM Shipyard, Pier 3 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay-Metro: Centraal istasyonu.

Bicycie Hotel Amsterdam / *
Dostça bir ortam yaşanabilecek makul ücrete sahip bu otelde de bisiklet kiralamanız mümkündür.

Adres: Van Ostadestraat 123 (Eastern Canal Ring ve Plantage) / Tramvay: Ceintuurbaan.

Winston / *
Sanatsal ve aynı zamanda keskin hatlara sahip bu otelin fiyatı da uygundur. Winston, Amsterdam'ın en eski sokağında bulunur. Otelin her odası dünya üzerindeki farklı sanatçılar tarafından tasarlanmıştır. Gotik odalardan, Polaroid duvar kağıtlarına kadar burada benzersiz bir deneyim yaşayabilirsiniz. Otelin alt katında bulunan mekandar oldukça rağbet gören gösterileri izlemeniz mümkündür.

Adres: Warmoesstraat 129 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay-Metro: Centraal İstasyonu.

Bridge Hotel / *-**
Amstel Nehri üzerinde, Canal Ring'in geçtiği yerde bulunan bu otel merkezden biraz daha uzak ve sakin bir yerdedir. Geniş ve rahat odaları bulunur.

Adres: Amstel 107-111 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay-Metro: Waterlooplein.

Keizershof / **
Kirişli odaları bulunan 1672 tarihinden kalma bu kanal evi tarihi yapısını korumuştur ve bu nedenle tüm odalar süite değildir. Genel karakteri ve kahvaltılar çok güzeldir.

Adres: Keizersgracht 618 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay: Keizersgracht.

Lloyd Hotel ve Cultural Embassy / **
entraal istasyonu'un hemen doğu tarafındaki modern Docklands bölgesinde bulunan Lloyd'da açık alanlar, liman manzarası ve alışılmışın dışında bir dekor bulabilirsiniz. Bütçenize ya da tercihinize göre 3 ile 5 yıldız arasında bir tercih yapabilirsiniz.

Adres: Oostelijke Handelskade 34 (Eastern Canal Ring ve Plantage) / Tramvay: Rietlandpark.

Seven Bridges / **
Amstel nehri yanında, yedi köprü manzarası bulunan bu eski kanal evi antikalarla dekore edilmiştir ve lüks bir konaklama için uygun bir ücret ödenebilir.

Adres: Reguliersgracht 31 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay: Keizersgracht veya Rembrandtplein.

Singel Hotel / **
Bu sıcak otel Centraal istasyonu yakınındaki sessiz Singel Canal bölgesindedir.

Adres: Singel 13-17 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay-Metro: Centraal istasyonu.

The Dylan / ***
Ünlülerin kaldığı ve 17. yüzyıldan kalma bir tiyatrodan düzenlenen bu mekan eskiden Blakes ismiyle bilinirdi. Kanala bakan taraftan geridedir ve gösterişsiz modern tarzda dekore edilmiştir.

Adres: Keizersgracht 384 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay: Keizersgracht veya Leidseplein.

Hotel Pulitzer / **
Amsterdam'da bolca para harcayarak bir hafta sonu geçirmek için belki de en iyi tercihlerden birisi budur. Pulitzer'de modern ve konforlu bir ortam olması için eski kanal evlerinden oluşan bu oteli tercih edebilirsiniz. Son derece tavsiye ediyoruz.

Adres: Prinsengracht 315-331 (Batı Canal Ring) / Tramvay: Westermarkt.

Apart Oteller


Amsterdam House / *
Bu firmanın haftalık olarak kiralayabileceğiniz kanala bakan apartman daireleri ve aynı zamanda on adet ev olarak kullanılabilecek tekneleri bulunur. Bir otelde kalmaktansa daha az maliyetle teknede yaşayanların arasına katılabilirsiniz.

Adres: Gravelandseveer 7 (Amsterdam Merkezi) / Tramvay: Spui veya Muntplein.

Maes B&B / *-**
Ünlü Hollandalı ressam Nicholaas Maes'in adını taşır ve şehirde hoş ortamıyla bilinen ilk yatak ve kahvaltı sunan otellerinden biridir. Son derece rahattır, bunlarla çok sayıda merdivenle büyük banyolara sahip güzel odalara çıkılır. Apartman daireleri de bulunur.

Adres: Herenstraat 26 (Batı Canal Ring) / Tramvay-Metro: Centraal istasyonu veya Nieuwezijds Kolk

Hosteller ve Kamp Alanları


Camping Het Amsterdamse Bos / *
Bu kamp alanı şehir merkezinden oldukça uzaktır, fakat kiralık kabinler bulunur. Fakat Amsterdam'ın yağışlı olabileceği unutulmamalı.

Adres: Kliene Noorddijk 1, Amstelveen / Tramvay: Amstelveen Binnenhof, sonra Otobüs:171

NJHC Şehir Hosteli Vondelpark / *
Hostelling International grubuna ait olan bu hostel Vondelpark'ın güneyindedir ve Müze Bölgesi ile şehir merkezineyakındır.

Adres: Zandpad 5 (Museumplein) / Tramvay: Leidseplein veya Overtoom.

Vliegenbos Campsite / *
Şehir merkezine en yakın kamp sahalarından biridir.

Adres: Meeuwenlaan 138 / Faaliyet Zamanı: Nisan ve Eylül / Otobüs: 32,33,361. Durak kamp alanından 200 metre mesafededir.

Amsterdam’da Ücretsiz Neler Yapılır?

Amsterdamda Ücretsiz Neler Yapılır
Eğer çok fazla para harcamadan Amsterdam'ın tadını çıkartmak istiyorsanız yapacak çok fazla şey bulabilirsiniz. Şehirde görülebilecek en dikkat çekici yerler ücretsizdir. Begijnhof, Bloemenmakrt (Çiçek Pazarı) ve gizlenmiş bir mekan Hollandsche Manage ya da Hollanda Binicilik Okulu.

Eğer müzik, kültür ve parti yapmayı seviyorsanız bu şehirde eğlenmenin en ucuz yolu şehirdeki birçok festivalden biri sırasında şehri ziyaret etmenizdir. Haziran ayının üçüncü Pazar günü Amsterdam Roots Festivali'ne gitmeyi deneyin ya da Haziran ile Ağustos ayları arasında Vondelpark'taki açık hava tiyatrosuna ücretsiz olarak katılabilirsiniz. Uitmarkt, şehrin her yerinde gerçekleştirilen kültür, müzik ve tiyatro gösterilerinin yer aldığı bir sezondur. Büyük kitleler ile karşılaşmaya hazırlıklı olun.

Eğer pazarlık yapmaktan hoşlanan bir müze sever iseniz, o zaman Ulusal Müze Hafta sonu için Nisan ayının ikinci hafta sonunda buraya gelmelisiniz. Şehrin müzelerine hafta sonu giriş ücretsizdir, fakat kalabalıkların içinde mücadele etmeniz gerekir.


Diğer zamanlarda ise turist bürosundan I amsterdam Card (www.iamsterdam.com) satın almak her zaman iyi bir fikirdir, bu sayede toplu taşımacılık için kullanılan biletler ile birçok müzeye ve diğer gezilecek mekanlara indirimli giriş yapabilirsiniz.

Zevkli yürüyüşler yapmak için kanal tarafındaki patika yolları tercih edebilirsiniz, buralarda mola vermeniz için her zaman ucuz ve neşeli kafeler bulunur. Sokaklardaki pazarlarda da çok sayıda ücretsiz eğlenceye katılabilir ve iyi fotoğraflar çekebilirsiniz. Gıda pazarlarından piknik için birkaç şey alabilir, rahatlamak için bunları şehirde bulunan çok sayıda parktan birinde durup yiyebilirsiniz. Hollandalıların en çok sevdiği ringa balığından yemek için sokaklardaki ucuz ve doyurucu sandviçleri tercih edebilirsiniz.

Patenciler şehirde iki buçuk saatlik bir tur atmak için 20.00'de Vondelpark'tan hareketle başlayan Cuma Gecesi Patencilerine katılabilirler.

Yağmur Yağdığında

amsterdamda yağmur
Amsterdam'da biraz fazla yağmur yağar. Şehir bu duruma çok alışık olduğu için havanın nemli olması bir sorun teşkil etmez. Yine de kanalda üstü kapalı bir tekneyle gezinti yapabilirsiniz. Muhteşem kapalı seraların ve bir kelebek evinin bulunduğu Hortus Botanicus (Botanik Bahçesi)'u da ziyaret edebilirsiniz.

Aslında ünlü müzeleri ziyaret etmek ve Rembrandt, Vermeer ve Van Gogh'un eserlerini gerçekten takdir edebilmek için yağmur çok iyi bir fırsattır. Dışarıda güneşli bir hava olduğundaysa, tabloları hızla geçmek isteyebilirsiniz fakat böyle yaparsanız bunları kaçırmış olursunuz. Aynı zamanda oldukça ilgi çekici sayılan Amsterdam'daki çok sayıda müze ve kiliseyi de ziyaret edebilirsiniz. Modern bilim müzesi NEMO sizi saatler boyu meşgul tutacaktır.

Nemli hava şartları Hollanda'nın yaşam tarzının bir parçasıdır, bu nedenle bunu rahatlamak için bir fırsat olarak değerlendirin. Parklarda ve kafelerde daha uzun zaman geçirerek, yerli halkla konuşarak acele etmeden rahat davranabilirsiniz, insanlar çoğu zaman dost canlısı ve açıktır, bu nedenle onlarla konuşmak hiçbir zaman güç değildir. Eğer çaba sarf ederseniz, her yeri görmek için koşuşturmaları nedeniyle çoğu ziyaretçinin kaçırdığı şehirle ilgili bilgileri öğrenebilirsiniz. Bunu yapabileceğiniz en iyi yer Jordaan semtidir, burası şehrin merkezine yakın sessiz bir yerleşim yeridir. Ziyaretçiler tarafından rağbet görse de, çok sayıda kafe ve restoran içerisinde yerel halktan çok kişiyle tanışabilirsiniz.

Alternatif olarak bir alışveriş merkezine giderek gününüzü alışveriş yaparak geçirebilirsiniz. Örneğin Schiphol havaalanı ya da daha pahalı sayılabilecek Magna Plaza'yı tercih edebilirsiniz. Burası eski ve güzel ana postane binasıdır ve tam olarak sarayın arkasındadır.

Eğer gün içinde yağmur durmuyorsa, havanın Rotterdam veya The Hague'da daha iyi olup olmadığını kontrol edin ve güneye gitmek için trene binin.

PRATİK BİLGİLER


Giriş Formaliteleri

İngiltere, İrlanda Cumhuriyeti ve diğer AB ülkelerinin vatandaşları ile ABD, Kanada, Avusturalya ve yeni Zelanda vatandaşları Hollanda'da 90 güne kadar kalışları için vizeye ihtiyaç duymazlar.

Türkiye ve diğer ülkelerden gelen insanların ve aynı zamanda 90 günden daha uzun süre kalmak isteyenlerin vizeye ihtiyaçları olacaktır. Her zaman geçerli bir pasaporta ihtiyaç vardır.

AB ülkeleri içinden Hollanda'yı ziyaret edenlerin özel eşyalarını getirmeleri için izinleri vardır.

Amsterdam vizesi için; Schengen Vizesi konumuzu inceleyiniz.

Para Birimi

Hollanda'nın para birimi Euro (€)'dur ve 100 cent halinde bölünmüştür. Kağıt paralar 5, 10, 20, 50, 100, 200 ve 500 Euro banknotlar halindedir; madeni paralar ise 1 ve 2 Euro ile 1, 2, 5, 10, 20 ve 50 cent için hazırlanmıştır.

Sağlık, Emniyet ve Suç

Amsterdam'da musluk suyu aksi belirtilmedikçe içim için kesinlikle uygundur ve gıda hijyeni de genellikle en yüksek standarttadır.

Seyahat Sigortası

Seyahate çıkmadan önce mutlaka yeterli bir seyahat sigortası yaptırın. Bu sigortanın sağlık harcamaları, hırsızlık, kişisel veriler vb kapsamasına dikkat edin. Eğer kendi aracınızla seyahat ediyorsanız, gerekli evraklarınızın tamam olması ve sürücü belgenizi yanınızda olması gerektiğini unutmayınız.

Hollanda sağlık sistemi birinci sınıf özelliktedir ve AB vatandaşları geçerli Avrupa Birliği Sağlık Sigortası Kartı (EHIC) gösterdikleri takdirde ücretsiz ya da indirimli tedaviden yararlanabilirler. Daha fazla bilgi için bkz. www.dh.gov.uk/travellers.

Suç eylemleri Amsterdam'da çok büyük bir sorun değildir, fakat uyuşturucu sorunu vardır. Centraal istasyonu ve Kırmızı Fener Bölgesinde özellikle geç saatlerde çok dikkatli olmak gerekir. Aynı zamanda yankesicilere ve soygunculara karşı dikkat edin.

Leidseplein yakınında merkezi bir karakol (Lijnbaansgracht 219) vardır. Emniyet müdürlüğü Elandsgracht'ta bulunur ve diğer karakolların bulunduğu yerler Beursstraat 33, Nieuwezijds Voorburgwal 104, Keizerstraat 3 ve Prinsengracht 1109 adreslerindedir.

Kayıp eşya ve daha ciddi hırsızlık, taciz ve ırkçılık gibi suçlar için 00900 8844 telefonu arayın.

Açılış Saatleri

Amsterdam gezisi esnasında dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise alışveriş saatlerinin değişken olmasıdır. Çoğu Perşembe günleri daha uzun süre açıktır, ertesi gün daha geç saatte açılırlar. Aynı zamanda şehir merkezindeki dükkanların Pazar günü öğleden sonraları açık olmaları ve Pazartesi sabahları daha rahat bir şekilde açılmaları da oldukça yaygındır. Müzeler genellikle 10.00-17.00 saatleri arasında açıktırlar, fakat Pazar sabahları ve Pazartesi günleri kapalı olurlar. Bazı daha küçük mekanlar ise Pazartesi günleri kapalıdırlar.

Bankalar normal olarak Pazartesi ve Cuma günleri arası 09.00-16.00 saatleri arasında açıktır. Bir kısmı Perşembe günleri daha uzun süreli açık kalırlar, diğerleri ise bunun yerine Cumartesi sabahları açıktır.

Tuvaletler

Halka açık tuvaletler Amsterdam'da çok yaygın değildir. Var olanlar çoğu zaman temizdir, fakat az bir ücret ödenmesi gerekir. Erkekler için sokaklarda sınırlı sayıda Fransız tarzı tuvalet bulunur. Asıl tercihiniz bir kafeyi ya da oteli kullanmak olacaktır, fakat bunlar için bir şeyler satın almak gerekir.

Çocuklar İçin

Amsterdam genellikle bekarlar, parti yapmak isteyen gruplar ve tatile çıkan çiftler için uygun bir şehir olarak değerlendirilir. Fakat çok sayıda aile de burayı ziyaret ederler. Çocuklar neredeyse her yere giriş yapabilirler, fakat siz onları Kırmızı Fener Bölgesinden uzak tutmak isteyebilirsiniz.

Müzeler ve görülecek yerler açısından NEMO adıyla bilinen interaktif bilim ve teknoloji merkezi doğrudan çocukların eğitimi ve eğlendirilmesi için kurulmuştur. Tropenmuseum Junior da, Tropenmuseum'un öğrencilere dünya kültürlerini öğreten bölümüdür.

Eğer Amsterdam'a yalnız hafta sonu geldiyseniz, daha önceden planlayıp çocuğunuz için Kinderkookkafe için yer ayırtın. Burada Cumartesi ya da Pazar günü öğleden sonralarını yemek pişirmeyi ve sonunda yemeği ikram etmeyi öğrenerek geçirebilirler. Ya da Vondelpark ziyaret ederek çok sayıda oyun parkından ya da diğer etkinliklerden yararlanabilirsiniz.

Eğer Rotterdam'ı ziyaret ediyorsanız, Denizcilik Müzesini kaçırmayın. Burada Hollanda denizcilik tarihini araştırabilirsiniz ve çocuklar için de çok sayıda etkinlik yer alır.

Amsterdam'da İletişim


Telefon

Çoğu ankesörlü telefonda kredi kartı ya da telefon kartı kullanabilirsiniz. Postanelerden ve enformasyon merkezlerinden telefon kartı satın almak mümkündür.

Hollanda'da cep telefonu devrimi çok olumlu karşılanmıştır ve İngiltere ile diğer ülkelerdeki çok sayıda servis sağlayıcının Amsterdam'da şebekeleri mevcuttur. Hollanda'da kullanmak üzere bir SİM kart satın alabilir ve buradayken kendinizinkiyle değiştirebilirsiniz.

Hollandayı Aramak

Yurt dışından Amsterdam'ı aramak için ülkeniz için uluslararası erişim kodunu çevirin (genellikle 00'dır), sonra Hollanda için kodu (31) çevirin, sonra ilk sıfırı çevirmeden alan kodunu (örneğin Amsterdam için 20 ve Lahey için 70) çevirin. Daha sonra ihtiyacınız olan ve genellikle yedi rakamdan oluşan numarayı çevirin.

Yurt Dışını Aramak

Amsterdam'dan ülkenizi aramak için uluslararası erişim kodu OO'ı çevirin, ardından ilgili ülke için kodu girin. Arama kodları şöyledir: Türkiye +90; İngiltere +44; Amerika ve Kanada +1; Avusturalya +61; Yeni Zelanda +64; İrlanda +353; Güney Afrika +27.

Posta Hizmetleri

Şehrin her yerinde çok sayıda postane bulunur. Bunlar genellikle 09:00-17:00 saatleri arasında, Pazartesi'den Cuma'ya kadar açıktır. Bazı daha büyük postaneler ise Cumartesi sabahları da açıktır. En büyük postane Singel 250'dedir ve Pazartesi'den, Cuma'ya kadar akşam 20.00'ye kadar açıktır. Postanelerden, dükkanlar ya da otellerden pul satın alabilirsiniz.

Elektirik

Amsterdam'da ve Hollanda'nın her yerinde voltaj 220V ve 50Hz'dir. Bu nedenle kullanılan fişler genellikle iki yuvarlak uçlu olanlardır. Eğer bir adaptöre ya da voltaj transformatörüne ihtiyacınız varsa evinizden ayrılmadan bir tane almanız iyi olur, çünkü Amsterdam'da bulmak zordur.

Engelli Yolcular

Amsterdam fiziki engelli olanların en kolay biçimde gezebileceği yerlerden biri değildir. Parke taşları bulunan bir ortaçağ şehridir ve dar patikaları ile köprüleri, araç ve yaya yoğunluğundan oluşan trafik, tramvaylar ve hızlı bisikletliler nedeniyle oldukça kalabalıktır. Binaların büyük bir kısmı eski ve dar yapıdadır, birkaç kattan meydana gelirler. Bu nedenle otel rezervasyonu için önceden aramak gerekir.

Metro istasyonlarında asansörler bulunur ve çoğu yeni tramvay ve otobüsler de tekerlekli iskemle kullananlar için erişilebilir niteliktedir. Hangi hatlarda gerekli donanım bulunduğunu öğrenmek için GVB'yi arayın. Şehirde özel tekerlekli iskemleyle binilebilen taksi hizmeti de bulunur örneğin Garskamp (0020 633 3943) ve Connexion Jonkcars (0020 606 2200); önceden rezervasyon yapılması tavsiye edilir. Motorlu elektrikli iskemleleri olanlar bisiklet yollarını kullanabilirler.

Yolculukla ilgili detaylı bilgi için ANWB Engelliler Departmanı 0070 314 1420 www.anwb.nl ile bağlantıya geçin.

Turist Enfomasyon

Amsterdam Turist Kurulu artık I amsterdam (www.iamsterdam.com) ismiyle bilinir. Amsterdam'da birden fazla ofis bulunur, bunlar platform 2B ile Leidseplein'da Centraal istasyonu'nda ve şehrin farklı yerlerinde yer alırlar. Genellikle çok iyi bilgi kaynaklarıdır, ücretsiz birçok bilgi edinebilirsiniz ve yardımsever personeli de çeşitli dillerde iletişim kurabilirler. Konaklama ya da biletler için az bir ücret ödemeniz gerekebilir.

Faydalı web siteleri şöyledir:

www.amsterdamtourist.nl
www.aub.nl
www.holland.com

Acil Durumlar İçin

Her türlü acil durum için ücretsiz telefon 0112

Herhangi bir ankesörlü telefondan, sabit hatları ya da cep telefonundan arayabilirsiniz. Günün 24 saati İngilizce konuşan operatörler görev yapar.

Sağlık Hizmetleri

24 saat tıbbi acil durumlar ve diş sorunları için Central Medical Service (0020 592 3434) arayın. İngilizce konuşan operatörler size hangi doktorların ve diş doktorlarının nöbetçi olduklarını ve hangilerinin İngilizce konuştuklarını söyleyebilirler. Oteller ve eczaneler de tavsiyede bulunabilirler.

24 saat boyunca açık olan kazalara ve acil durumlara yönelik Onze Lieve Vrouwe GaSthuis hastanesi (1E Oosterparkstraat 279 0020 599 9111) de hizmet verir.

İki farklı kimya ve ecza merkezi bulunur. Genel tıbbi malzemeler ve reçeteli satılmayan ilaçlar için drogist'lere başvurabilirsiniz. Reçeteli ilaç arıyorsanız o zaman apotheek'lere gidin. Bunlar normal olarak Pazartesi'den Cuma gününe kadar 08:30-17:30 arasında açıktır. Nöbetçi eczaneler için eczanelerin vitrinlerine ya da günlük gazete HetParool'e bakabilirsiniz.

Polis ve Karakollar

Hırsızlık veya benzeri acil durumlar için şehir merkezine en yakın polis karakolu Leidseplein yakınındadır. Lijnbaansgracht 219 Aynı zamanda diğer polis karakolları şu adreslerdedir Prinsengracht 1109 ve OBeursstraat 33. Emniyet Müdürlüğü ise Hoofdbreau van Politie adıyla Elandsgracht adresindedir. Genel sorularınız için arayın 00900 8844

Elçilik ve Konsolosluklar

Türkiye Konsolosluğu: Museumplein 17, 0020 305 0333
Avustralya Elçiliği: Camegielaan 4, The Hague 0070 310 8200
İngiliz Konsolosluğu: Koningslaan 44, Amsterdam 0020 676 4343
Kanada Elçiliği Sophialaan 7, The Hague 0070 311 1600
Yeni Zelanda Elçiliği: Carnegielaan 10, The Hague 0070 346 9324
Güney Afrika Elçiliği: wassenaarseweg 40, The Hague 0070 392 4501
ABD Konsolosluğu: Museumplein 19, Amsterdam 0020 575 5309



admin / 26.11.2019 / 1 / 2 329

Yorum Ekleyin


  1. TechnicalFaul
    Ziyaretçi
    7 Aralık 2019 15:03
    0
    Technical Faul Basketbol olarak geçen hafta Donar Groningen - Pınar Karşıyaka maçını yerinde izlemek üzere Hollanda'daydık. Groningen'e gitmişken Amsterdam'a uğramamak olmaz dedik. Güzel bir şehir. Hem tarihi yapısı hem de doğası oldukça güzel. Çok sayıda müze var ama ben Rijksmuseum'u çok beğendim. Mutlaka gezilmesi ve ciddi zaman ayrılması gereken bir yer. Akşamları yemek ve eğlenmek için oldukça fazla opsiyon var. Bir de biraz şehir dışınnda olsa da yel değirmenlerini görmek için zaman ayırmanızı tavsiye ederim.
up