Kar Körlüğü Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Kar Körlüğü, karlı arazide zararlı güneş ışınımlarının parlak zeminden yansıyarak gözün retina tabakasını yakıp zarar vermesine denir. Güneş ışınımı nasıl çıplak derinizi yakıyorsa gözünüzün retina tabakasına da aynı tarzda zarar verir. Karlı arazide, güneşli veya kapalı günlerde uygun, kaliteli gözlük takmak bu sorunu başlamadan bitirir. Kısaca kar körlüğü çok basitçe önlenebilecek bir doğa tehlikesidir. Kar körlüğü genelde geçici bir zarar olarak bilinmesine karşın kalıcı boyutta zararlar da bırakabilir. Yükseklik artıp, atmosfer inceldikçe ve güneşin UV (morötesi) ışınımı daha da az süzüldükçe zararın şiddeti artmaktadır. Bu ışınımlar bulut ve sis içinden etkisi azalmadan geçtiği için gün ışığı olan her zaman gözlük takılmalıdır, kapalı havalar da buna dahildir.
Kar körü olan kişi, başlangıçta gözlerinde adeta 'kum kaçmış' gibi kaşınma ve yanma hissi ile rahatsız olur, daha sonra gözlerde ciddi bir ödem ve kapanma hali ile şiddetli bir acı ve gözyaşı akması durumu ortaya çıkar. Kişi normal gün ışığında çevreye bakamayacak kadar hassaslaşır. Bu durumda yaralı kapalı yere alınıp dinlenmeli, gözleri ışığa maruz bırakılmamalı ve en az birkaç gün sargı bezi ile tamamen kapatılmalıdır. Hastaya ağrı kesici ve mümkünse antienflamatuvar göz damlası verilebilir. Ortalama iki gün içinde belirtiler azalır ve yaralı normale döner. Bu durumda en kısa sürede medeniyete dönülmeli ve yaralı gözlerini tıbbi bir kuruma kontrol ettirmelidir. Her ne kadar geçici bir hasar olduğu söylense bile kar körlüğü nedeni ile görme performansının çoğunu kaybeden kişiler olmuştur.
Doğada kışın kullanılacak gözlükler ciddiyetle seçilmelidir. Organik cam veya kaliteli benzer materyallerden yapılmış, camı çok katmanla kaplı, farklı ışınım türlerini etkin olarak süzen camlı, koyu renkli camlı (mümkünse parıltıyı çok azaltan 'polarize' türden), yanlardan, alt ve üstten ışın girmesini fiziki olarak kesen modeller seçilmelidir. Plastik camlı, kalitesiz gözlükler kullanmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır, çünkü bunlar koyu renkleri ile gözü 'aldatarak' göz bebeğinin açılmasını sağlarlar ve aşırı ışınım ile retina zarar görür.
Normal, saydam gözlük kullanmak bile çıplak gözle kara bakmaktan çok daha koruyucudur, çünkü renksiz cam zararlı UV (morötesi) ışınları süzer. Doğada gözlüğün kaybı veya kırılması gibi acil hallerde, göz alt ve çevresini yansımayı en aza düşürecek kara bir boya (is, yanık lastik vb.) ile boyamak veya bir tahta, karton vb. bir plakaya iki ince oluk açıp gözlük niyetine kullanmak seçeneklerini unutmayın.