Şehrin gürültüsünden ya da şehirden kaçıp eğlenmek ve tatil yapmak amacıyla gittiğiniz “beach club”lardan yoruldunuz mu? Hem doğaya olan hasretinizi gidermek, hem şöyle gerçekten dinlenmek, “
huzur”un tanımına ermek, biraz
macera yaşamak, hem de yeni bir cennet keşfetmek mi dediniz? Sizi şöyle alayım:
Kabak Koyu.
Kabak Koyu, yaklaşık bin metrelik yüksek yamaçlarla çevrili kanyon biçiminde bir vadi olması özelliğiyle nadir rastlanan bir jeolojik yapıya sahip. El değmemiş bu vadi, buzul çağından etkilenmeden günümüze kadar gelebildiği için benzersiz bir bitki örtüsüne sahip. Küçük çakıllı bir plaja sahip olan vadide, denizin ne kadar keyifli olduğundan bahsetmek, ne kadar yazarsam yazayım, beyhude bir çaba olarak kalacaktır.
Klasik coğrafya bilgileriyle sizi birazcık sıkmış olabilirim. Biraz da işin eğlenceli kısmına göz atmaya ne dersiniz?
Keşif Vakti…
Deniz, kum, güneş üçlüsünden beklediğinizden de fazlasını aldıktan sonra bence artık keşif zamanı! Denizden yüzerek ya da Likya Yolunu takip ederek gidebileceğiniz “
Mavi Mağara” görülmeye ve içinde yüzülmeye değer bir doğa harikası. Mavi mağara suyun dibinden denize bağlanıyor ve içine bu delikten ışık giriyor. Meraklıları, mağaranın alt tarafındaki bu delikten dalarak yüzüp dışarı çıkabiliyorlar.
Gelelim,
Aladere Şelalesi’ne olan macera dolu yürüyüşümüze. Endemik Sandal ağacı, ardıç, çam ve keçiboynuzlarından oluşan ağaçların altında, kelebeklerin etrafınızda uçuştuğu muhteşem bir doğada, tertemiz havası ile bu yürüyüş, harika bir anı olarak kalacak aklınızda. “Anı”sını adrenalin ile süslemek isteyenler için, zaman zaman kaya tırmanışı yapacağınız kestirme yolu tavsiye ederim. “Yok ben almayayım”cılardansanız, Likya yolunu takip ederek, ormanların içinden gittiğiniz uzun bir yolumuz daha var. Şelaleye vardığınızda, adeta insan eliyle yapılmış bir havuz gibi olan suda yüzmeyi ihmal etmeyin. (Dikkat: Aşırı soğuk!)
Kabak Koyunda Ne Yapılır?
Komün hayatın bir yaşam tarzı haline geldiği vadide, yoga, meditasyon gibi çeşitli ortak aktivitelere katılabilirsiniz. Akşamlarınızı artık çoktan kaynaşmış olduğunuz diğer camping sakinleriyle, şarkılar türküler söyleyerek; ateş başında sohbetler ederek geçirebilirsiniz. Bir diğer seçenek de, sahilde uzanıp gökyüzüne bakarken yıldız tozu içinde kaybolmanız ve kayan yıldızları sayarken artık ne dilek tutacağınızı şaşırmanız…
Tutkunları ve yerlileri tarafından, bir gün hoyrat insanlar tarafından keşfedilip belki de mahvedileceğinden korkulduğu için sloganları “Kabak keşfedilmemeyi hak ediyor.” olsa da, siz mutlaka gidin görün! Döndüğünüzde emin olun şunu söylemeden duramayacaksınız: “
Keşke her şey kabak tadı verse.”
Kabak Koyunda Nerede Kalırım?
Birden fazla camping işletmesine sahip olan vadide, uygun fiyata dilediğiniz yerde kalmanız mümkün. Burada iki seçenek karşımıza çıkıyor: Ya denize uzak ama müthiş Instagram fotoğrafları yakalayabileceğiniz işletmeler; ya da denize iki dakika yürüme mesafesinde zahmetsiz campingler. Oldukça uygun fiyatlı olan bu işletmelerde, ister kendi çadırınızda, ister campinge ait çadırlarda, çingene arabalarında ya da ağaç evlerde kalabilirsiniz. Çoğunlukla fiyatlara kahvaltı ve akşam yemeğinin dahil olduğu bu yerlerde, sizi çeşidi bol, doğal ve harika yiyecekler bekliyor olacak. (Sadece veganlara özel yemek seçeneği sunan mekanların olduğunu da söylemeden geçmeyeyim!)
Kabak Koyu Nerede, Nasıl Gidilir?
Vadiye gitmek için öncelikle
Ölüdeniz’den Faralya’ya gitmeniz gerekiyor. (Yolda,
Kelebekler Vadisini görecek ve aşık olacaksınız. Acele etmeyin! Ona da başka bir yazımda değineceğim.) Macera sever ve “ben güneşin altında yarım saat yürürüm, ne olacak” diyenlerdenseniz, Faralya’dan Kabak’a bir yürüyüş sizi bekliyor. Ancak, benim tavsiyem dolmuşlara binip daha macera dolu ama daha hızlı bir şekilde aşağıya inmeniz. (Dolmuşçu amcalar, kullandıkları araçların Dakar Rallisinden çıkma bir 4x4 olduğunu sanıyorlar, sakinliğinizi korumanızda fayda var).