Knidos Antik Kenti, Reşadiye (Datça) Yarımadasının batı ucunda, Tekir Burnu ya da Deveboynu Burnu denilen yerde bulunan bir Karia yerleşmesidir.
Günümüz yerleşmesinin hemen kuzeyinde, Lakedaimonialıların kurduğu Eski Knidos yer alıyordu. Dorlardan önce bölgede Karyalıların yaşadığı, fakat Dorlarla birlikte yörenin kalkındığı bilinmektedir. MÖ 7. yüzyılda, Yunanistan ve Ege Adaları'ndan gelen Dorların bölgeye yerleşmesinden sonra adını duyuran Karia kentinden çok az kalıntı günümüze ulaşmıştır.
Knidos, ünlü bilim adamı Eudoksos'un ve dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri'nin mimarı Sostaros'un doğum yeridir.
Knidos Tarihi
Akropolisin yer aldığı tepede bulunan sur kalıntıları ile MÖ 7. yüzyıl ile Helenistik dönem arasına tarihlenen keramik parçaları, yöredeki antik yerleşmenin kanıtlarıdır. MÖ 545'de Pers Kralı II. Kyros tarafından ele geçirilmiştir. MÖ 360'larda, kent adanın batı ucuna taşınmıştır. Türk egemenliği sırasında önemini yitirmiştir. 1928'de ilçe olmuştur.
Knidos, Antik dünyada siyasal ve ekonomik açıdan etkili olabilmiş sayılı Dor kentlerindendir. Şarap ticaretiyle ün kazanmıştır. Ayrıcalıklı bazı kentlerin yaptığı gibi, Knidoslular, MÖ. 540'lı yıllarda Delphoi'de Apollon'a adanan bir hazine binası yaptırmışlardır. Her dört yılda bir kentte Apollon Tryopion onuruna şenlikler düzenlenmiştir. Antik kent, Mavi Yolculuk yapanların da uğrak yeridir.
Bölgedeki kazı çalışmalarını 1857 yılında C.T. Newton başlatmıştır. 1967 yılında yeniden başlayan kazı çalışmalarını İris Cornelia Love yönetmişti. Kent, güneybatı-kuzeydoğu yönünde, Hippodamos planına göre teraslar halinde düzenlenmiş durumdadır.
Antik Kent Yapıları
Kıyıdan akropolise doğru teraslar halinde yükselir. Surların doğudaki akropolisi çeviren bölümü iyi korunmuştur. Doğu-batı doğrultusunda uzanan ana cadde kenti ikiye böler. Kamu yapıları ve dükkanlar ana caddenin batısındadır.
Akropolisin güneyinde, doğuda Demeter heykelinin bulunduğu Demeter Kutsal Alanı, batıda büyük tiyatro yer alır. Büyük tiyatronun doğusu tümüyle yıkılmıştır. Kentin doğusundaki Aslanlı Anıt'ın parçaları ise British Museum'dadır.
Kentin en ilginç yapısı, batı uçta surların yakınında yer alan Aphrodite Euploia Tapınağıdır. Yapı MÖ. 4. yüzyıldan sonraya tarihlenir. Tapınaktaki Aphrodite heykeli oldukça ünlü ve değerli bir heykeldi. Günümüzde ancak Roma kopyalarından görülebilmektedir.
Basamaklı sokakların güneyinde 8 bin kişilik olduğu sanılan küçük tiyatro vardır. Tiyatronun kuzeyinde, Korint düzenli bir tapınağın kalıntıları görülebilir. Tapınağın batısında ikinci bir odeion, güneyinde Dor düzenli stoa yer alır. Stoanın güneyinde kalıntıları bulunan Doğu Roma (Bizans) kiliseleri, antik çağ tapınaklarının üzerine yapılmıştır.
Agora
, askeri limanın kuzeyindedir. Kent surlarının dışında, eski ve yeni yerleşmeleri birleştiren antik yolun iki yanında ise lahitler ve kaya mezarları sıralanmıştır.
Knidos Antik Kenti Nerede, Nasıl Gidilir?
Muğla'ya bağlı
Datça ilçesinde bulunan antik kente ulaşmak için;
Marmaris üzerinden Datça'ya doğru ilerlemeniz gerekiyor. Reşadiye mahallesine gelindiğinde Datça doğru dönmeyip, Palamutbükü yolundan yaklaşık 35 km sonra
Knidos Antik Kentine ulaşabilirsiniz.